Ömer Elçi
19 Mart 2010
Bazı Arap ve Akdeniz ülkelerinde “Çöl Domalanları” olarak bilinen Terfezia boudieri Chatin mantarı iklimsel koşulların uygun olduğu yıllarda tabiatta bol miktarda görülüyor.
İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde su tutma kapasitesi zayıf ve geçirgen kumlu-taşlı topraklarda oluşan keme;Türkiye genelindeki hazine ve mera alanlarının tarlaya çevrilmesi sonucu oluşum alanlarını gün geçtikçe kaybediyor..
Türkiye de “Kumi, Kimi, Keme, Dümbelek, Domalan,Tombalak”, Urfa’da da Keme denen Terfezia boudieri Chatin; bilinçsiz toplayıcılar yüzünden zaman diliminde tamamen yok olursa kimse şaşırmasın…
20 Mart’tan itibaren toplanması gereken keme, Mart başından itibaren toplandığı için oluşumunu tamamlayamamaktadır. Gelişimine izin verildiğinde 150 gramdan,1,5kg kadar olabilen keme ne yazık ki daha 30 gr veya 50 gramken toplanmakta.
8-10 çeşit yemeği yapılabilen keme bir şekilde korunmaya alınmak zorunda, aksi halde sonraki kuşaklar kemeyi sadece resimlerde görebilecek…
Helianthemum cinsine ait bazı otsu bitkilerle mikoriza oluşturabilen, söz konusu bitkilerle geli-şimini sürdüren keme sonbahar yağmurları erken yağdığında ilkbahar mevsiminde olmaktadır. Son-bahar yağmurları oluşmadığında ise olmamaktadır.
Genç bir kıza sevdalanan gence kızını vermek istemeyen baba, “Bana keme getirirsen kızı veririm” der. Sonbaharda damla yağmur yağmadığını bilen baba işine gücüne baka dursun, genç delikanlı kara kara düşünmeye başlar. Delikanlı keme bulamayacağını, başını alıp memleketi terk edeceğini sevdiği kıza söylediğinde “….. dağını biliyorsun, koyunlarımızı ovaya indirmeden önceki çadır kurduğumuz yeri de biliyorsun. Hayvanları gölgesinde yatırdığımız ağacın gün doğusundaki büyük taşın yakınlarına artık suları dökerdim, orada muhakkak keme olmuştur” der. Genç delikanlı sevinçle kızın tarif ettiği yere gider, mendil dolusu keme ile dönüp kemeyi kızın babasına verip; genç kızı babasından ister.
*
Sodyum, potasyum, kalsiyum, demir, bakır, çinko, mangan elementlerini barındıran kemeden; keme kebabı, keme boranisi, keme cacığı, keme pilavı, kemeli omlet, içli köfte,keme lahmacunu, keme böreği, közde keme yapılmakta.
İlimizde pek bilinmese de bazı yerlerde keme salamurası ve kemenin bir şekilde kurutularak kış içinde saklanmakta.
Afrodizyak bir etkiye de sahip olduğuna inanılan keme özellikle Arap ülkelerinde çok rağbet görmekte.
Kemenin iki ayrı çeşidi bulunmaktadır. Sarı cinsi yenilmekte; daha ufak ve siyah renkli olanı ise yenmemektedir.
*
Bir yandan hazine ve mera alanlarının tarımsal amaç için talan edilmesi, diğer yandan bilinçsiz toplayıcıların erken toplaması ve oluşum alanlarını köstebek yuvasına çevirmesi sonucu keme oluşum alanları her yıl gittikçe daralmakta.
Doğayı korumak zorundayız, endemik türleri korumak zorundayız, geçmişte var olan birçok hayvan ve bitki türü nasıl yok olduysa gelecekli yıllarda kemenin de dâhil olduğu birçok tür yok olma riski altında.
Bireyler ve kurumlar günü değil yaşanabilecek 100 yılı düşünmek zorundayız…
Doğanın küslüğü ve intikamı ise dönüşümsüzdür…