K. Eren Akalın
2 Mart 2010
Koskoca Urfa !
Elde var bir tek Atatürk Bulvarı..
Onun da hali evlere şenlik !
* * *
Neredeyse yok yok bulvarda !
Olmayan tek şey zabıta ve denetim.
Dükkanı tutan kaldırımı özgürce işgal ediyor.
Kaldırım yetmiyor kukalarla yolu da işgal ediyor.
Üstelik sadece Atatürk Bulvarı da değil işgal altında olan,
Neredeyse tüm Bahçelievler, Akif Ersoy, Çağdaş Çankaya vs..
Dedim ya yok yok ! Denetim ve zabıta hariç.
* * *
Başlıyorum “Turistik Durağından” Halk Eğitime doğru yürümeye.
Cep Telefonu Bayii var; önünde koca bir stant, yetinmez kaldırımın önüne kukalarını koyar; “kendi oto-parkını kendin yarat !”
Dönerci var, önünde yok yok ! Domates kasası var, kola kasaları var, tüp var, motosiklet var ve elbette kukaları var.
Devam ediyorsun yürümeye, otobüs firması var, kaldırımın önü babasının yeri, kukalarını dikiyor; nasıl olsa belediye uyuyor !
Pizza Pizza; masalar kaldırımda !
Tefal var; hiçbir şey bulamayınca bir ütü masası üzerinde ütü koyar dükkanının önüne!
Çiçekçi var; çiçekler, ışıklar, kola buzdolapları vs. Allah var bulvarın en iyi işgalcisi.
Akgöl Otelini zaten hiç söylemeyeceğim, kaldırım boydan boya kuka, “rezaletin daniskası ! “
Devam edelim beyaz eşya dükkanı var, “Ufo” koyup bulvarı ısıtır ! Ütü masası, uydu anteni, mevsimine göre su sebili ; Allah ne verdiyse !
Yanındaki dönercinin menüsü bile kaldırımda, masalar falan ; Atatürk Bulvarı değil “Champs Elysees” mübarek !
Sabahları cd’ciler, akşamları kestaneci, cevizciler.
Kırtasiye var, haritalar defterler, kitaplar, kaldırım önüne kuka yerine Allah ne verdiyse; bazen merdiven bazen sehpa.
Say say bitmiyor, herkes sattığı şeyleri kaldırımda pazarlıyor
Bize de sadece şükretmek düşüyor !
İyi ki Sex Shop yokmuş Urfa’da !
Olsaydı kim bilir daha neler neler görürdük kaldırımlarda..