Halit Güllüoğlu
2 Temmuz 2009
Bu iddianın şehir içme suyuyla ilgisi yok.Amma Balklıgölü etkileyen Su Kuyularının olumsuz etkileri tartışılıyor.Belediyenin kendi açısından gayretleri sürmektedir.Şaşılacak şudur ki;akıp giden Fıratın suyunun heba edilmesine seyirci kalındığıdır.Tam Turizm Mevsiminde Balıklıgöldeki susuzlukla güzelim balıkların ölümünü her gün medyalardan dinleyip okuyoruz.Doğrusu yazılı ve görsel Medyalarımız bu konuda çık hassasiyet gösterdiler.Nihayet dikkatleri çekmeyi başardı.Amma alınan tedbirler neler..
Organize Sanayi Bölgesindeki su sıkıntısından herkes bahsedip durur.Ancak meydana gelen kayıpları en son olarak ŞUGİAD’ın genç Başkanı Öksüzoğlundan gelen cevap hiçte iç açıcı değil.Şanlıurfa namına üzülmemek mümkün değildir.Bunca yakınmalara rağmen tatmin edici önlemlerin alınmamış olduğundan dolayı meydana gelmiş ve gelecekte zararları göz ardı edemeyiz..
Yanı başımızda akıp giden Fıratın bolluk ve bereket saçan suyundan iki yönlü şikayetimize rağmen neden hala giderilemediğine şaşılır.Birincisi arazi sulamalarındaki israf mahiyetindeki yanlış kullanım başta gelir.Bunu çok tartıştık ancak hala Harranın tuzlanma ve çoraklaşmaması için inandırıcı tedbir yok.Taşkın sular tahliye kanalından heba olurcasına akıp giderken verdiği zarar göz önündedir.Türkiyeye zarar ,Suriye çiftçisine yarar sağlayıp dursun.
Gelelim aylardır gündemde tutulan ikinci su meselesine.Şanlıurfa OSB si için tahsisli su projesine rağmen hayata neden geçirilmemesinin olumsuz sonuçları bakın nelere sebep olmaktadır.Ülkemiz ve özelikle Şanlıurfamızda yakınıp duranların sesleri yükselmesine rağmen duyulmaması yani tedbir alması gerekenlerin ilgisizliği ne anlam taşır.Bu konularda önlem almadaki gecikmelerin nelere mal olduğunu ilgililer duymazlıktan gelmekle ne neler olacak.Bir tarafta boşuna akan ve israfa neden olduğunu söylediğimiz Fıratın suyu.Diğer yandan bir çok yatırımdan mahrum kalan Organize sanayindeki esnaf işçi iş adamları.Su ihtiyacının önde gelen mağduru Balıklıgöldeki “balıklar”..
İşte buna varlık içinde yokluk demek ne kadar isabetlidir.Sadece su için değil,her iş ve hizmetin kullanılmasında
plansızlığın vereceği sonuç aynıdır.Yani doğacak olan,yarar değil zarardır.Gene atalarımız çok güzel sözlerle öğüt vermişlerdir.Hatırlatalım. Mademki iş bu aşamaya gelmiştir öyle ise “zararın neresinden dönülse kardır” diyerek acil tedbirlerle telafi yoluna gidilmesi umudumuzdur.
Hoşça kalın