K. Eren Akalın
16 Ocak 2008
Son zamanlarda gazetemizde çıkan köşe yazılarının önemli bir bölümü, GAP Havaalanıyla alakadar. Açılmasını senelerce beklediğimiz, Urfa’nın müreffeh bir kent olmasına yardım edeceğine dair umutlar beslediğimiz ve en nihayetinde yıllarca verilen emeklerin ve gösterilen sabrın herkesin gözü önünde bir düş kırıklığına dönüşüvermesi.
Yeni yılın ilk uçuşlarından biri, 4 Ocak akşamı. Ankara yolcularının o akşam için hiç bitmeyecek çileleri saat 18.00 gibi başlıyor. Havaalanına doğru tam yola çıkılacakken, internet’ten daha hızlı bir iletişim ağına sahip Urfalılar, Ankara’daki uçağın henüz havalanmadığına ve akıbetin falan numaralı telefonla öğrenilebilineceğine dair bir haber yayıyor. Telefonla arayıp teyit ediyoruz vaziyeti. Önce 19.00, sonrada 20.00’de son durumu öğrenebileceğimiz söyleniyor telefonda, gerçektende öyle oluyor. Sis o an itibariyle, dağılmaya başlamış yeni havaalanımızda!
Yola çıkıyoruz haberi alır almaz, nede olsa yol berbat. Gittikçe ferahlıyor içimiz, görünen o ki; sis etkisini tamamen yitirmiş. En azından bir sefalet yaşanmadan gidilebilecek Ankara’ya, biraz zaman kaybı oldu belki ama pek önemli değil, sorun yapan yok.
<> > Yol boyunca en ufak bir sis görmüyoruz, ne zamanki hava alanın pırıl pırıl ışıklarının üstüne çökmüş kasveti görene kadar. Ankara’dan gelen uçak Urfa’ya inemiyor. Gelenler perişan, gidecekler perişan. Uçak en sonunda Antep’e iniş yapıyor, yolcular Urfa havaalanından Urfa Cesur otobüsleriyle alınıyorlar ve doğru Antep’e. Rezilliğin biri bin para. Ankara’ya doğru ancak saat 02.00’den sonra hareket ediliyor ve rezalet sabah 06.00’da Ankara’da kalınacak yere varılınca sona eriyor. Fakat sadece o günlük..
Biz daha çok çekeriz bu havaalanından. Zaten söylenen de o ki, yaşadığımız bu kâbus, bir istisna değilmiş. Birçok kere benzer manzaralar yaşanmış. Yolu problem, binası problem . Benim algılayamadığım veya anlayamadığım olay şu; burada nasıl bir fizibilite çalışması yapılmış ki, yol boyunca hiç sis yokken tam havaalanın üstünde sis olabiliyor? Devleti soymak bu kadar aleni bir biçimde, fütursuzca nasıl yapılabiliyor? Milletvekillerimiz bu yaşananlara nasıl göz yumabiliyor? ınanın ben bu havaalanı işinden hiçbir şey anlamadım. Korkarım ki. biz bu işten feci halde havamızı aldık.