Bülent Okutan
1 Haziran 2007
2000 Yılında o Pazar gününü hatırlıyormusunuz? Hani çocuklarımız evlerimizin önündeki sokak ve caddelerde top, saklambaç oynarken, dört duvara mahkum bizlerin, ellerimizde demli çay dolu bardaklarla, onları balkonlardan, ya da pencerelerden izlediğimiz Pazar’ ı kastediyorum.
Hangi Pazar mı?
Nufüs sayımı yahu…
Evet o Pazar.
Hatırlıyormusunuz, kaç kişi çıkmıştık, koyun gibi sayılarak?
67 Milyon.2007’de bir daha sayıldık. Hala net sonuç alınmış değil. Ama 73 Milyon olmamız bekleniyordu. Oysa yapılan ilk tesbitlere göre ise 59 Milyon civarındayız. Yani 14 Milyon kişi kayıp. Evet terör var. Hele de trafik terörü. Ama öl öl bitmez ki. 14 milyon kişi bu. Tsunami zaten bize ulaşmadı. Bir doğup, binde ölmedik, söylenenin aksine. Eeee nerde bu millet?
Nerde biliyor musunuz? Bilgisayarınızın, ya da daha teknolojik takılanların deyimi ile, PC’nizin Geri Dönüşüm Kutusunda.
şimdi teknolojiden kaçış var mı ? Bankalar dün 3 devlet memuru kefaletiyle kredi verirken şimdi SMS yolu ve bir TC (diğer adı vatandaşlık numarası) no su marifetiyle bol sıfırlı kredileri adrese teslim ödüyorlar. Çünkü artık bir (tık) mesafedesiniz her şeye. Kaçarınız, göçeriniz yok. AB’ye uyuma inat, dağ başındaki ,bir güvenlik noktası kontrolünde, polis memuru, ya da Jandarma Onbaşı, dizlerinin üstünde ki Lap-Top’a, o, TC numaranızı girip, size yeşil veya kırmızı ışık yakabiliyor . Bahsettiğim o bir (tık) la.Temizseniz yola devam. Değilseniz misafirsiniz! Yani devleşen bir gardiyan var dünyada. Ve artık kaçışınız neredeyse imkansız.
Konu dağılmasın diye başa dönmek istiyorum.
Hani şu ne isek, o olduğumuz mevzuya. Dedim ya 14 milyon kayıp görünüyor. şanlıurfa’da ise durum daha vahim. Seçmen yaşının indirilmesiyle birlikte 26 bin kişi listeye eklenmiş. Ama teknoloji kullanılarak yapılan sayım sonucu Urfa’da 50 bin kişinin eksildiğini görüyoruz. Yani kaba bir rakamla 50 bin seçmenimiz ortada yok. Bu neredeyse iki milletvekilini meclise gönderecek bir sayı. Ama bunların 50 bini zayi ve hükümsüz. Gerekçe ne? Çünkü teknoloji kullanılarak, bilimsel bir şekilde sayıldık. PC’ler henüz üç kağıt programları yüklenemediği için neysek, o rakamı bize verdiler. Mükerrer yazılan isimleri Delete (silmek) ile yok ederek, kabul etmediler. Bazı uyanık aşiret reislerimiz, ilçelerin yerel yöneticileri bunu beklemiyordu. Binlerce insan mükerrer yazıldı, onlarca insan bedavadan meclise gitti. Ama ummadık bilgisayar baş yardı ve gerçek bütün çıplaklığı ile monitörlere yansıdı.
Var mıydı öyle üç-beş bin seçmeni ikiye üçe hatta dörde katlamak?Benim aşiretimin oy potansiyeli 15 bin kişi demek. Buna Bilo Ağa izin verir miydi ? Elbette hayır. Yandınız feodaller. Artık en büyük Ağa, Bilo Ağa.
O kim mi?
Bilmiyor musunuz?
şu Microsoft Aşireti’nin Reisi, Bill Gates yav!…