Ali H. Demir
25 Aralık 2007
Eğitim öğretim etkinliklerinin niteliğine etki edebilecek faktörlerin belirlenmesi niteliğin ortaya çıkarılmasında can alıcı bir öneme sahip. Niteliği nasıl elde ederiz sorusuna tek ve anlık bir cevap verebilmek ise mümkün görünmüyor. Nitelik pek çok faktörün bir arada olmasına bağlı. Bu faktörler tek kişinin çabasıyla bir araya getirilemeyecek kadar çok ve birbirinden uzak konumlarda yer alıyorlar. Öyle ise yapılacaklara karar vermeden önce niteliğe etki eden faktörler üzerinde genel hatlarıyla durmak gerekiyor.
Eğitim öğretim kalitesi denince eğitim öğretim kavramlarının ayrı ayrı ele almak daha uygun olur. Eğitim daha geniştir öğretimi de içine alır. Okulda eğitim öğretim etkinliklerini içine alır. Okulda eğitim öğretim etkinliklerini yönetme, yürütme, planlama işinden öncelikle öğretmenler sorumludur. Öğretmen doğrudan müfredatı yorumlama, gereğini yerine getirme görevini üstlenmiş ve öğrencilerle doğrudan ilgilenen kişidir. Öyleyse eğitim öğretim etkinliklerinin kalitesinden öncelikle öğretmenler sorumludur. Öğretmen bu sorumluluğunu yerine getirdiği oranda okuldaki eğitim öğretim kalitesi artar. Ancak eğitim öğretim kalitesi sadece öğretmenin çabasıyla olabilecek bir durum değildir. Kalite pek çok unsurun organize çalışması ile olabilir. Öğretmen görev yaptığı okulda sadece kendi sınıfındaki, kendi sorumluluk alanındaki öğrencilerle ilgilenebilir. Bir başka sınıfa, bir başka derse müdahil olabilmesi mümkün değildir. Sonuçta her sınıf ve dersin sorumlusu yine kendisi gibi bir başka öğretmendir. Bu durumda devreye tüm sınıfların, tüm derslerin yürütülmesini kontrol eden kişiler yani okul yöneticileri girer. Okul yöneticileri okuldaki tüm sınıflardaki ve derslerdeki eğitim öğretim faaliyetlerinden sorumludur. Bu alanda denetim, düzenleme ve yürütme işinden sorumlu oldukları gibi yetkileri de vardır. Öyleyse bir sınıftaki veya dersteki kalite öğretmene bağlı bir durum iken okulun tamamında eğitim öğretim etkinliklerinin kalitesi okul yönetimine bağlıdır. Buna göre öğretmen ve okul yöneticilerinin eğitim öğretim faaliyetlerinin kalitesine dair duyarlı olmaları gerekir. Bir okuldaki eğitim öğretim kalitesinin sağlanması o yerleşim yerindeki tüm okulların eğitim öğretim kalitesini sağlamayı getirmez. Bir okuldaki kalitenin başka okullara da yaygınlaştırılması o okulun idarecisinin sorumluluğunda değildir. Çünkü tüm okul yöneticileri birbirlerinin eşiti durumundadır. Eşitlerin ise birbirlerine karşı yetki kullanmalarını bekleyemeyiz. Okul yöneticilerine böyle bir sorumluluk da verilemez. Bu sorumluluk il/ilçe milli eğitim müdürlüklerinindir. ıl/ilçe milli eğitim müdürlüğündeki yöneticiler bu sorumluluğu yerine getirmeleri konusunda yetkilendirilmişlerdir. Milli Eğitim müdürlüğünde yöneticiler ve memurlar bulunur. Bunlardan memurlar yazışmaların yapılması ve yapılan yazışmalara ilişkin dosya ve kayıtların tutulmasından sorumludurlar. Bunlar daha çok rutin işlerin yürütülmesini sağlarlar. Yöneticiler eğitim öğretimin kalitesinin sağlanması konusunda sorumluluk ve yetki sahibidirler. Milli eğitim müdürlüğündeki yöneticiler sahip oldukları sorumluluk ve yetkiye dayalı olarak il/ilçedeki tüm eğitim öğretim faaliyetlerini planlama, yönetme ve denetleme gücüne sahiptir. Okullardaki eğitim öğretim kalitesinin arttırılması, yaygınlaştırılması konusunda da okul yöneticilerini yönlendirebilir, etkileyebilirler.
ıl Milli eğitim müdürlüğü bünyesinde bulunan denetim elemanları denetim yetkileri sayesinde okullardaki eğitim öğretim faaliyetlerinin kalitesine etki edebilirler. Tıpkı Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri gibi denetim elemanları da tüm okulların öğretmen ve yöneticilerinin çalışmalarını organize edebilmekte, yönlendirmekte, denetlemektedirler. Bir okulda kaliteli eğitim öğretim yapılması sınıflarında ve derslerinde kaliteli eğitim öğretim yapılmasına bağlıdır. Öyleyse üst durumundaki yetkililerin öğretmenlere kaliteli eğitim yaptırmaya güçleri yok mu? Milli eğitim müdürlüğü veya okul yöneticilerinin sınıflarda veya derslerde yapılan etkinliklere doğrudan müdahale edebilmelerini bekleyemeyiz. Bunun her zaman her yerde yapılabilmesi mümkün de değildir. Öğretmen sınıf veya derse girdiği zaman 40-50 dk. Süresince öğrencileriyle baş başa kalır. Bu süre içinde eğitim öğretim etkinlikleriyle uğraşır veya uğraşmaz. Öğretmene bağlı olan bir durum. Aslında bu durumu sadece öğretmene bırakmak da doğru değildir. Yöneticiler geliştirecekleri çeşitli araçlar, kriterler yardımıyla öğretmenlerin sınıflarında veya derslerinde yaptıkları etkinlikleri kontrol edebilirler. Geliştirilecek bu kriterler kalitenin sağlanmasında öğretmene yol göstereceği gibi öğretmenin çalışmasını kontrol etmede bir araç niteliği de kazanacaktır. Çalışmanın kontrolü aynı zamanda performansın ölçümü ile de eş anlamlıdır. Öyleyse okul yöneticisi kendi okulunda, milli eğitim müdürlükleri tüm okullarda, milli eğitim bakanlığı da ülke düzeyinde öğretmenlerin yapacakları çalışmalar konusunda kriterler geliştirmeleri gerekir. Bu kriter nasıl geliştirilmeli sorusunun cevabının da ayrıca üzerinde durulması gerekiyor.