Mehmet İmre
12 Ekim 2006
Toplumsal dayanışma, yaratıcının buyruğu, iblis’in özgürlüğünün kısıtlandığı merhamet ve Kur’an ayı şehri Ramazan. Bireylerin günlük yaşantısına yeme içme zevklerinin ve sefalarının kısıtlandığı bu ayda yoksul insanlarının tanınması, yaşam biçimlerinin algılanması açısından önemli olan Ramazan orucu aynı zamanda yardımlaşma ve bütünleşmeyi de beraberinde getirir. Manevi değerlere sahip olan Urfa’mız Ramazan aylarında bir başka olur her evde. Ramazan ayı tüm güzellikleriyle yaşatılır, geçmişten günümüze dek bu böyle süre gelmiştir. Bu yıl ise şehrimizde şimdiye kadar alışık olmadığımız bir kültürel faaliyet bu ay boyunca gerçekleştirmektedir. Bunu da gerçekleştiren şanlıurfa Valisi Sayın Yusuf Yavaşcan’dır. “Ramazan Sokağı” Anadolu’nun diğer kentlerinde büyük ihtimale yapılan bu etkinlikler Peygamberler şehri şanlıurfa’mızda yapılması ayrı bir önem taşımaktadır. Osmanlı geleneği olan hacivat-karagöz, medahlık, sema gösterirleri, ilahi ve ezgi dinletileri tüm güzelliğiyle Ramazan boyunca balıklıgöl anfi tiyatroda sergilenmektedir. Tabiki şiir dinletisi, yarışmalar, sergilerin yanı sıra geceleri havai fişeklerin gökyüzünde çiçek açması, insanlarımızı coşkulandırmaktadır. Proğramda medahlık görevinin bana verilmesi ve bu konuda da elimden geleni yapmak hemşerilerimizi mutlu etmiştir. Urfamız da yaşanan kültürel değerlerin şimdilerden unutulmuş olması, ve bunların medahlık oyunu ile yeni nesilin “50 yıl öncesi tarihine götürmek kolay olmasa gerek. Kar basmaları ve satışları, ağa evlerinin oda kısmının her akşam halka açık iftar yemeğinin verilmesi, dergahta poşetlerle iftar sofralarına taşınan suların, bohça içinde fırına giden yemek gelenekleri, yahudi ve ermeni ailelerin çocuklarını oruç ayında sokaklarda hiçbir şeyin yememesinin tembihlenmesi bizlere ilginç gelen konulardır. Kazocakların mutfaklarda yanması, mangal ateşinin yorgan altına alınması, tüm kardeşlerle yorgan altına girip annelerimizden Urfa’da yaşamış olan peygamberlerin hayatının can kulağıyla dinlenmesi gibi davranışlar çoktan tarihteki yerlerini aldılar bile. ışte önemli olan bu kültürel konuları kimi zaman espirili bir uslupla, kimi zamanda düşündürerek sergilenmesi beni bir hayli mutlu kılmıştır. Okuyucularımdan tiyatro alanındaki yeteneklerimi bilmeyipte bu da nerden çıktı diyenler olabilir. Resimle ortaokul 1 sınıfta başladığım gibi o tarihten itibaren de tiyatroyla da zaman, zaman ilgilenmekteydim. şimdiye kadar 30 sahne çalışmam gerçekleşmiştir. Daha çok izcilik çalışmalarımda tiyatro yeteneğimi Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitimci liderler tarafından tesbit edilip, bunun üzerine Bakanlığın Kastamonu’da açımış olduğu yaratıcı drama kursuna katılıp, orada da Hacetepe Üniversitesi hocalarından tam puan alıp, bu yeteneklerimi Urfa’mızda toplumsal bilinçlenmede zaman zaman kullanmaktayım. ışte Ramazan Sokağında gerçekleştirdiğim medahlık sahnelerinde de gönüllü olup kimseden herhangi bir ücret almış değilim. Her şey Urfa için, Urfa’lılar için. Böyle manevi bir ayda ilimizde Sayın Vali Yusuf Yavaşcan ile başlanan “Ramazan Sokağı” etkinlikleri gelecek yıllara farklı etkinliklere ışık tutacağı, Urfamızın eskiden olduğu gibi, bilim, kültür sanat ve turizm merkezi olacaktır. Bu güzel etkinlikten dolayı Sayın Yusuf Yavaşcan’ı içtenlikle kutlar, tüm hemşerilerimize de Ramazan oruçlarının hayırlı olmasını Allah’tan niyaz ederim. Sevgilerimle…