ınsan olarak en güzel en müreffeh, en çağdaş yaşamı istemek insanlığa saygının gereğidir. Güzel bir yerde yaşayanlar, kendileri kadar vatandaşlara güzeli sunma gayretinde olmaları onların insanlığa saygısından gelir. Temizliği yaşamayan temizliği öğretemez.”

Üç yıllık hizmet sunumun da Sayın Bld. Bşk.nın kendi öz eleştirisini yapıp açık seçik ve net olarak “bunları başaramadık” deyip altını çizmesine rağmen biz bir eksiğini bulamadığımız gibi öneriler de de bulunamadık. Ufkumuzun körletildiğini yeni yeni filizlendiğinden olsa gerek…

Dün Sayın Bahçivan’a “seni bize Allah gönderdi. Sen olmasan bu memleketin hali nice olur” deyip sırtını sıvazlayanlar bugün aynı gazelleri Sayın Fakıbaba için söylüyorlar. Yarın da ne yapacakları belli…Kim bu memlekete taş üstüne taş koyarsa minnattarız. Yanlış yapanın da af edilmesi ancak yaradana mahsustur. Çünkü kul hakkı çok zor bir durum.

Hayatın realitesini tüm boyutları ile görerek gerçekleri söylemekten kaçınmamak gerek. Olumlu ve olumsuz eleştiriler yaşamın realitesidir. Olumlu gelişmeler insanları içtenlikle çalışmaya sevk ederken, olumsuz eleştiriler insanın doğruları bulmasına yardımcı olur.

Elbette methedilmek insanlara ve hizmet edenlere layıktır. Gelin kırk yılda bir fırsat yakalamışız destek olalım, Belediyenin görmediklerini önerelim, fikir teatisinde bulunalım. Daha güzel birUrfa için, tanıdık söylemleri çok önemsememek gerekir. Belediye olarak da önümüzü kapatan methiyelerden kendimizi kurtarmamız gerekir. Rijit de olsu fütursuzca da söylenilmiş olsun, doğrular doğrudur, ertelenmezliği yanlıştır.

Temizlik işleri belediyenin rutin işleridir, sağlıklı bir yapılaşma, su, kanalizasyon ve çeşitli hizmetler yine belediyenin olmazları arasında olduğu söylenir. Peki neden şimdiye kadar bunu istemesini bilmedik veya isteyemedik yada kimse bunu neden yapmadı. Geçiyorum tüm bu söylemleri. Bunda yapamamışlığın verdiği pişmanlık yatıyor.

Kaldırımların mermerle döşenmesi insana verilen değerdir. Bizlerde bunun farkında olmalıyız. Biz sokaklarda ayak üstü ihtiyaç gidermeye bir marifet sayan toplum olmaktan daha kurtulamadık, dolaysıyla yapılanları bir hizmet göremeye biliriz.

Mezarlıkların bakımı “ diriden ölüye olmazsa hürmet yıkılmaya mahkumdur o millet” sözünde ki saygıyı, güzelliği yakalayabilene ne mutlu. Bunu yapma letafetini gösterme, yine tarihi dokudaki zerafeti sunanları takdir elbette ki insanlığın gereğidir.

Herkes kaldırımların yapılmasından şikâyetçi. Lütfen memleketin kaldırımları yenilenmezse, düzeltilmese şehirde cadde, sokak, otopark nasıl anlaşılacak? Yaşamın modernizesinden rahatsız değil sevinmek lazım. Sanırım en çok anti propaganda yapanlar, milyarlık arabaya binmesini bilip, ancak arabalarını bir parka çekip medeni bir insan gibi davranamayanlardır. Yolların düzgünlüğünü sevmezler, yayadan rahatsızdırlar, sinyalizasyonları kullanmasını bilmezler, trafikte saygıdan yoksundurlar.

Doğruları görmemezlikten gelmek insanın kendi bindiği dalı kesmesi gibidir. Kaldırımı yalnız kendiniz için düşünmeyin onbinlerce yaşlı, binlerce özürlü varken kaldırımların düzenlenmesinden şikayetçi olmak neden? Çünkü biz insanlara özürlülere gereken önemi vermiyoruz.

Kaldırım demişken küçük birkaç eksiklik ve gözden kaçan yerleri söyleyelim. Belediye binasının tam karşısında ıgs’nin önündeki kaldırımda çocuk arabalarının ineceği, özürlülerin arabaların çıkacağı yer yok. Basamak yapılmış her halde bir yanlışlık olmuş, yeniden düzenlenmesinde fayda vardır. Vatandaş belediyenin gözüdür. Vatandaş bunu göremiyorsa belediyenin görmesi sorununa çözüm değildir. Çünkü eksiklikler vatandaşın isteği doğrultusunda çözümlenir.

Yazılacak çok şey var. Hizmet belediyeden takdir bizden mutluluk hepimizin.