Mehmet Göncü
6 Temmuz 2006
Bugün Dünyamızda egemen olan ve büyük bir çoğunluk tarafından uygulanan ekonomide tüketim için tüketim modeli, doğal kaynakların tahribine ve tükenmesine sebep olmaktadır.
Tabiatta hiç bir şey sınırsız değildir. Bu gün acımasızca tükettiğimiz fosil yakıtları (petrol, doğalgaz ve maden kömürü gibi) Doğa, milyarlarca yıl içinde, güneşten aldığı enerjileri çeşitli merhalelerden geçirdikten sonra ancak biriktirebilmiştir.
Etrafımıza bir bakalım, insandan başka ihtiyacından fazlasını tüketen başka bir canlı var mıdır?
Yoktur.
Zira; gidin doğal yaşamı inceleyin, tabiatta hiçbir şeyin israf edildiğini göremiyeceksinizdir. Çünkü ısraf olsaydı, fazla atıkta olacaktı, o zaman bu dünya tamamen kokacaktı.
Ama, biz insanlar bu tüketim furyasıyla, okyanusları, havayı ve karaları çok yakında atıklarımızla kokuşturup, yaşanmaz hale getireceğiz. Uzayı bile çöplük haline getirdik. Herkes görüyor. Aşırı tüketim ve israf dünyamız’daki bütün ekonomik ve sosyal dengeleri de alt üst etmektedir. Bugün için dünya gelir dağılımındaki uçurum ürkütücü bir hal almıştır.
Zaman israfına gelince kütüphaneler bomboş ve bir çoğu kapalı durumdayken, vakit israfına sebep olan mekânlar ise tıklım, tıklım doludur. Adam yaşadığı şehri, ülkeyi, doğal kaynaklarını ve tabiat varlıklarını bilmezken, hatta dalağının, böbreklerinin yerini dahi öğrenmek için emek sarf etmezken, dünyanın bilmem neresindeki bir artisin veya oyuncunun adını, yaşını biliyor, onun gibi olmaya giyinmeye çalışıyor, kendi şartlarını zorlayarak psikolojisini bozuyor.
Dikkat edin, dünya bir reklam dönemi yaşıyor. Hep tüketim, hep israf. Başka birşey yok.
Ben şehsen bu durum karşısında çok ürküyorum. Bu konumda olanlar ellerinden gelse, gelecek nesillere hiçbir şey bırakmayacaklar.
ısraf nedeni ile sosyolojik ve ekonomik dengelerde alt üst olmuştur. Dünyanın yarısı aç ve açıktadır. Daha öncede yazmıştım. Bu gezegendeki meşhur eğlence merkezleri, yalnız bir gece faaliyetlerini durdurabilseler, bir yıl müddetle bütün yoksulların karınları doyabilir.
Bilim adamları ve araştırmacılar böyle söylüyor. Söylüyor ama, kimsenin de tüketim sevdasından da vazgeçeceği yok. Üstelik, bütün dengelerin alt üst olacağını bile, bile bu yola büyük bir hızlı devam ediyorlar.
Bana göre; henüz vakit geçmeden bu israf modelinden ve tüketim furyasından uzaklaşmamız gerekmektedir. Bu durum hem kendimizin hem de gelecek nesillerin hayrına olacaktır.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.