Hacı Abdulkadir Ülgen
5 Mayıs 2006
Bir yanda komşu ilimiz 33 fabrika açsın bizde pamuk desteklemelerini alıp harcayalım. Başkalarına balık tutmasını öğret bize de hazırını ver sözü Başbakan’ın gelişiyle şehrimizde gerçek oldu. Bu ıktidar da bizim neden hoşlandığımızı çözmüş. Hazırdan ve kolaydan hoşlanıyoruz. Yanına da güzel bir iki okul ve adalet sarayı açılışı ekledin mi değme şanlıurfalının keyfine… Bizde fabrika açılmamış, Dolu yağmış hayatı olumsuz etkilemiş, Başbakan geçecek diye halk yollarda kalmış, işine, yoluna gecikmiş sorun değil. Desteklememizi alacak mıyız o önemli. Acaba bankaya yarın kaçta gitmeli. Aldığım parayla arabayı mı, evi mi değiştirmeli, yoksa 2. eşi mi almalı. Benim güzel hemşerilerim acımasız eleştirilerimden dolayı kızacaklar ama gerçek bu ve sorun kendimizi eleştirmekten ve geliştirmekten adeta korkmamızdan kaynaklanıyor. Başbakan gelmeden şehrimizi kalkındıracak projelerin ve planların hazırlığını yapıp sunalım dedik. Ama Başbakan gelince anlaşıldı ki bazıları hazırlıklarını yapmış. Hangi açılışı kim yapacak, Başbakanla en fazla kim aynı karede görünecek ve desteklemeler ödenecek. Sonuç olarak ta şanlıurfalılar bu heyecanla Baharı bitirir. Yaz gelir sıcaktan herkes uyuşur kimsenin aklına sorunlar gelmez vakit kazanırız anlayışı egemenliğini korumuştur. şunu belirtmekte yarar: Adalet Sarayı’nın, birçok yeni okulun açılışı ve desteklemelerin ödeneceği haberi mutlaka önemli ve de gerekli fakat bu güzelliklerin yanında bizde 20 fabrikanın, otoyolun, stadyumun, Uluslar arası havaalanının açılışını yapsaydık daha iyi olmaz mıydı? Ama olmadı. Neden olmadı? Nedeni belli değil. Hatayı ve suçu hep uzaklarda arıyoruz. Oysa suçlu biziz. Gerçekten istersek ve imkanları değerlendirirsek kalkınmamız ve gelişmemiz daha hızlı ve büyük olur. Eskiden daha umutluydum fakat zaman geçtikçe umudum azalıyor ve yazdıklarımın hayal olarak kalacağını düşünmeye başlıyorum. Ruhumuzdan ağalık virüsünü temizlemediğimiz sürece geri kalmışlık ve yokluk kaderimiz olmaya devam edecek. Kafamıza dolu da yağdı ama biz hala uyuyoruz.