Zina uzun zamandır suç değil, fakat şükür ki aldatan eşe karşı halen bir boşanma ve tazminat sebebi. Peki zina fiili tek kişi tarafından işlenebilen bir eylem mi? Elbette ki hayır. O halde neden bu eylemin iki tarafı da bu bedeli ödemesin ki?

         İşte yaklaşık bir yıl önce Yargıtay 4’üncü Hukuk Dairesi  tam da bu konuda güzel bir karara imza atarak  soruna yerinde bir çözüm getirdi.  “Evlilik dışı birliktelik yaşayan koca ile sevgilisinin, resmi nikâhlı eşe manevi tazminat ödemesine” hükmetti ve aldatılan diğer eşlerin de yüreğine bir nebze olsun su serpti.

         Söz konusu olayın gazetelere yansıyan kısmı şöyle oldu: “Resmi nikâhlı eş Ş.C., eşi M.C.’nin kendisini G.G. isimli kadınla aldattığını, 3 çocuğunun babası eşinin âşığının yanına yerleştiğini, bu birlikteliği akraba ve arkadaş ortamında da rahatça anlatarak kendisini küçük düşürdüğünü ileri sürdü ve eşi ile sevgilisinden manevi tazminat talep etti. Davaya komşular, ortak tanıdıklar, hatta çocuklar bile tanıklık yaparak, baba M.C.’nin G.G. ile ilişkisini anlattı”. Yerel mahkeme davayı reddetti ve temyiz edilen davanın nihayetinde; ”Yargıtay kararında, “Uzun süredir devam eden evlilik dışı birliktelik, resmi nikâhlı eşin sosyal ve kişilik değerlerine zarar verir. Davaya Asliye Hukuk Mahkemeleri de bakabilir” denildi ve Mahkeme, “10 bin TL manevi tazminatın, yasal faiziyle birlikte davalılardan (resmi nikâhlı eş ve metresi) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” karar verdi”.( http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13507519.asp)

         Davanın özünde 3.kişinin (yani resmi evlilik dışında birlikte olunan kişi) bilerek ve isteyerek zarar vermesinin bir tazminat sebebi sayılması söz konusu. Burada kanımca yalnızca kişilik haklarına değil, aile bütünlüğüne karşı da bir saldırı söz konusu, çünkü bu tür gayri resmi birliktelikler sadece resmi nikahlı eş üzerinde değil, varsa eğer çocuklar üzerinde de telafisi zor etkiler bırakmaktadır. Ayrıca günümüzde 4 eş almak helal diye savunan bazı kimseler İslamiyetteki 4 eş alma şartlarını yerine getirmeden sadece keyfe keder gayri resmi birliktelikler de yaşayabilmekteler. Bu hovardalıkların faturası geride kalan resmi nikahlı eşlere ve ortada kalan çocuklara kesilmektedir. Yüksek Mahkemenin aile bütünlüğünü ve huzurunu düşünmeden hareket edenlere dair verdiği bu karar ile gönderilen mesaj umarım ulaşması gereken yerlere ulaşır. Ve yine umarım kadınlara en büyük zarar yine kadınlardan gelmez! Saygılarımla.

Av.Ceylan PALA KARADAĞ