‘Yakın gelecekte Petrol üretenlerin yerini tarım ve gıda üretenler alacak’
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından ‘Tarım Öğretiminin 177. Yılı Etkinliği’ kapsamında bir kutlama programı düzenlendi.
Atatürk Anıtına çelenk sunumu ve saygı duruşu ile İstiklal Marşı’nın okumasıyla başlayan programda ilk olarak, Tema Vakfı Şanlıurfa Temsilcisi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen tarafından hazırlanan Kerim Özer Çağlar’ın 1940’lı yıllarda sözlerini yazdığı ve Ahmet Adnan Saygun’un bestelediği Ziraat Marşı eşliğinde tarım konulu fotoğraf gösterimi yapıldı. Daha sonra açış konuşmalarına geçildi.
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, ‘Ziraat Fakültelerinin Türkiye’deki Stratejileri’, Şanlıurfa İl Tarım Müdürü Dr. Murat Çakmaklı ‘Tarım ve Küresel Isınma’, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkan Yardımcısı Dr. Nusret Mutlu ‘Çiftçilerin Doğru Ürüne Yönlendirilmesi’, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yetim ‘Tarım Ürünleri İhracatının Nasıl Yapılması Gerekiyor?’, Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Şubesi Başkanı Abdullah Melik ‘Ziraat Mühendislerinin Zorlukları” ve Çalışma Koşulları’ ve Ziraat Fakültesi Öğrenci Temsilcisi ‘Öğrencilerin Yaşamış Oldukları Zorluklar’ konularında birer konuşma gerçekleştirdiler.
TARIMA CİDDİ YATIRIMLAR YAPMAMIZ GEREKİYOR
Açış konuşmalarının ardından Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın konuşmacı olarak katıldığı ‘Tarım ve Gıdada Güncel Gelişmeler’ konferansına geçildi.
Yıldırım’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“1980’lere kadar kendi et ihtiyacını karşılayan Türkiye, Orta Doğu’nun da canlı hayvan ve kırmızı et tedarikçisiyken bir anda kendi ihtiyacını bile karşılamakta zorlanan ülke oldu. İthalat başladı. Bugün de ithalat devam ediyor. Yapılan her ithalat üreticiyi üretimden uzaklaştırdı. Hayvan materyalinde, yemde, kırmızı ette ithalat bağımlılığı oluştu. Temel sorun bu ithalat sarmalının devam etmesi.
Çiğ süt üreten bir çiftçi 1 litre süt sattığında en az 1,5 kg yem alabilmeli. Bu bazı ülkelerde 1’e 2 oranındadır. Yani 1 litre süt sattığında 2 kg yem alabiliyor. Türkiye’de bu oran 1’e 1.3 olarak kabul ediliyor. Yani yetiştirici 1 litre süt sattığında 1.3 kg yem alabilirse bu sürdürülebilir olarak kabul ediliyor. Ne yazık ki uzun zamandır bu sağlanamıyor. Çiğ süt üreticileri zarar ettiği için süt ineklerini kesmek zorunda kalıyor. Sektörden çekilenler var. Dolayısıyla sütle ilgili böyle bir sıkıntı var.
Türkiye’de olduğu gibi dünyada da küçük ölçekli tarım işletmeleri, yani aile çiftçiliği yaygın. Bu yapıyı daha verimli ve doğru kullanmak çok önemli. Şirket tarımının da çok büyük riskleri var. Tarımdaki en büyük tehlike kırsalda yaşlanan nüfus. Buna çare bulmak gerekir.
TARIMDAN ZENGİNLİK ÜRETMEYİ BECEREBİLMELİYİZ
Gıda fiyatlarındaki artışın birçok nedeni var. Ama Türkiye açısından baktığımızda en önemli nedeni üretimdeki plansızlık, üretimin azalması, girdi fiyatlarının yani girdi maliyetlerinin çok yüksek olması. Lojistik ve taşıma maliyetlerindeki artış ve daha birçok neden sayılabilir. Gıda fiyatlarındaki artışın temel nedeni tarladan başlıyor. Özellikle gübre, mazot, zirai ilaç gibi temel girdiler dövizle alındığı için dövizdeki her artış üretim maliyetini ve gıda fiyatlarını artırıyor. Ayrıca üreticiden tüketiciye olan zincirde de sorunlar var. Üretici ürettiği ürünün fiyatını belirleyemiyor.
Bütün bu sorunlara rağmen doğru politikalarla, iyi bir planlama ve tarladan sofraya kadar olan sürecin iyi yönetilmesi ile Türkiye tarımda dünyanın en önemli üretici ve ihracatçı ülkesi olabilir. Böyle bir potansiyeli var. Yeter ki tarımdan zenginlik üretmeyi temel politika olarak benimsesin. Bundan sonra dünyada “petrol üreten ülkeler” deyiminin yerini “tarım ve gıda üreten ülkeler” alacak. Bu konuda en avantajlı ülkelerden biri Türkiye’dir. Asla karamsar değilim.”
Programda, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu ve Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Şubesi Başkanı Abdullah Melik tarafından günün önem ve anlamına binaen Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’a plaket takdim edildi.
Program, toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.