Urfa Tabip Odası rapor hazırladı
Şanlıurfa Tabip Odası Halk Sağlığı Çalışma Grubu, kentte artan ishal vakaları ve bunun içme suyu kaynaklı olduğu iddiası üzerine ŞUSKİ Genel Müdürü Muhammed Said Güllüoğlu ve Arıtma Tesisleri Dairesi Başkanlığını ziyaret etti.
Bu konuda Şanlıurfa Tabip Odası tarafından yapılan açıklamada, ŞUSKİ Genel Müdürü Muhammed Said Güllüoğlu ve Daire Başkanı Yavuz Selim Boyacı’dan bilgi alındığı belirtilerek, ‘Tarafımıza iletilen son 3 yıllık Su analiz sonuçlarını Harran Üniversitesi Halk Sağlığı ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Koruk koordinatörlüğünde değerlendirdik’ denildi ve değerlendirme sonuçları şöyle özetlendi:
-Suyun kirliliğinin önlenmesi ve kirliliğin tespit edilmesi için yapılması gerekenler bulunmaktadır.
En uç noktada (kullanıcı düzeyinde) bakiye klor düzeyi 0.2-0.5 ppm düzeyinde olmak zorundadır. Herhangi bir kirlilik durumunda bile bu klor düzeyi biyolojik faktörlerden kaynaklı sorun çıkmasını önlemektedir.
-Diğer kirlilik ölçümleri, kontrol ve denetleme izlemleri adı altında yapılmaktadır. Suyun fiziksel, kimyasal, biyolojik hatta radyoaktivite özelliklerinin dahi incelenmesini gerektirmektedir
-Kontrol izleminde daha az özellik analiz edilirken, denetleme izleminde belirlenen tüm özellikler analiz edilmelidir. Başka bir ifade ile daha fazla kontrol izlemi yapılırken denetim izlemi sayısı daha az olmaktadır. Hem kontrol hem de denetleme izlemlerinin sayısını ise kentte tüketilen suyun miktarı belirlemektedir.
-Su analizleri Halk Sağlığı Laboratuvarında yapılmış görünmektedir. Laboratuvar sonucu olarak net olarak görünen bakiye klor düzeyidir. Sonuçlar istenilen düzeyde görünmektedir.
-Kontrol ve denetleme izlemleri yapılmış görünüyor. Ancak, izlemlerindeki özelliklerin detayları(100 ml’de koliform sayısı, mg/L türünden amonyum düzeyi gibi) listede verilmemiştir. Hepsinde ölçüm sonucu uygun olarak belirtilmiştir.
-Tüketilen su miktarının bilinmesi durumunda kontrol ve denetleme izlemlerinin sayısının yeterli olup olmadığı söylenebilirdi. Ancak, bu sonuçlarda su miktarı görünmemektedir.
-Belediyenin bildirdiği raporlara göre analiz sonuçlarında mevcut hali ile bir sorun görünmemektedir.
-Arıtma çıkışındaki ana hatta bir bakım yapıldığı yönünde duyumlar bulunmaktadır. Sonuçlar her ne olursa olsun böyle bir çalışma sonrasında su sağlayan birim şebekenin etkilenen bölümünü mutlaka süper klorlama(5ppm) vb yöntemlerle temizlemelidir.
-Temiz içme suyu Halk Sağlığı için ilk sıralarda yer alan olmazsa olmaz bir sağlık hakkıdır.
-Belediyelerin halka temiz ve ucuz içme suyu ulaştırma sorumluluğu vardır.
-Gerçek anlamda bir ishal artışı olup olmadığına karar vermek için Halk Sağlığı Başkanlığının erken uyarı sistemi ishal verileri ve bir önceki yılın aynı dönem ishal verilerinin kıyaslanması uygun olacaktır. Yine sahadan (acil servisler, enfeksiyon uzmanları, çocuk hastalığı uzmanları gibi) alınan görüşlerle gerçekte bir ishal artışı varlığı netleştirilmelidir. Bu durum açık değilse su incelemesi ile yürütülecek tartışma anlamını kaybedecektir.
-Şanlıurfa Halk Sağlığı Başkanlığından 2021 ve önceki yıllara ait Gastroenterit vaka sayıları Tabip Odamız tarafından talep edilmesine rağmen verilmediğinden, “vaka artışlarının karşılaştırılması yapılamamıştır.
-Şebeke suyu analiz verilerinin bağımsız laboratuvarlar tarafından değerlendirilebilmesinin imkanı oluşturulmalıdır.”