Urfa fıstığının çığlığını duyan kimse yok mu?
Faruk DEVECİ
Şanlıurfa İl sınırları içindeki onbinlerce fıstık ağacında sararma ve buna bağlı dal ve gövde kurumalarına rastlandı.
Merkez ve ilçelere bağlı onlarca köyde yaygınlaşan ve neden kaynaklandığı bilinmeyen bu soruna karşı üreticiler bir çok farklı uygulama deniyor.
Her Ziraat Mühendisi her Zirai ilaç bayi bu fıstık hastalığına karşı farklı bir ürün öneriyor. Bölgede yaygın olarak görülen bu soruna karşı Gaziantep’te ilgili kurumlar harekete geçerken, Şanlıurfamızda yetkililerin bir çare üretmemesi tepkilere yol açıyor.
İLGİLİ KURUMLAR SORUMLULUK ALMALI
Fıstık ağaçlarını kurtarmak için her yolu denemeye çalışan üreticiler, bu anlamda Urfa’daki kurumlara şu çağrıyı yapıyor:
‘’Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin ilgili bölümleri, akademisyenler, Tarım İl Müdürlüğü Ziraat Mühendisleri, Ziraat Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü lütfedip bir komisyon oluşturup Urfa, Antep, Siirt başta olmak üzere bir çok bölgede yaygın olarak görülen bu soruna karşı ortaklaşa çözüm üretmelidir.
DALLAR KURUYOR, KARAGÖZ OLUŞMUYOR, FISTIK PUÇ KALIYOR
Sulama yapılan bahçelerin yanı sıra; hiç sulama yapılmayan bahçelerde de toprak yapısı farklı bahçelerde de aynı hastalık söz konusu. Hastalıktan etkilenen ağaçlarda Karagöz oluşmuyor. Birkaç kilogram da olsa ürün vermesi mümkün değil. Fıstığın içi dolmuyor, puç oluyor. Mantar türü bir hastalık mı? Bir tür böceğin neden olduğu bir hastalık mı? Gübre türlerinden mi kaynaklanıyor? Kuraklığa bağlı bir problem mi? Gece ile gündüz arasındaki ısı farklılığından mı kaynaklanıyor? Zararlılara karşı kullanılan farklı ilaçlar mı neden oluyor bu hastalığa? Bu sorulara yanıt bulunabilmiş değiliz.
Bilinçsizce, kulaktan duyumlarla yapılan uygulamalar çözümsüzlüğü arttırmaktadır.
Yerel televizyonlar, medya mensupları bu konuyu gündemde tutsunlar istiyoruz. Çiftçilere hizmet, bilgi sunmakla sorumlu olan kurumlar fıstık ağaçlarının çığlığına kulak versin lütfen.
FISTIK ÜRETİMİYLE ONBİNLERCE KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLANIYOR
Fıstık üretimi ülke tarımına katma değer, yan sektörlerle birlikte her yıl onbinlerce kişiye istihdam sağlıyor. Bu nedenle ’yeşil altın’ın kuruması demek bu insanların işsiz kalması demektir.
Şayet çözüm üretilmez, fıstık ağaçlarının çığlığı duyulmazsa yüzbinlerce fıstık ağacı kuruyacak. Onbinlerce, gelecekte belki yüzbinlerce ağacın sessiz çığlıklarına bugün duyarsız, sessiz, kayıtsız kalanlara gelecek kuşaklar ne der bilemeyiz.”