Urfa Barosu’ndan ‘Çocuk istismarı’ raporu
Şanlıurfa Barosu tarafından hazırlanan 1 Ocak 2021 ile 1 Temmuz 2022 arasını kapsayan ‘Mağdur ve Suça Sürüklenen Çocuklara İlişkin Rapora göre; 18 aylık süreçte kentte 107’si erkek çocuk olmak üzere 988 çocuk istismara uğradı. Yine rapora göre son 1,5 yılda reşit olmayanla cinsel ilişki suçu sebebiyle 1061 mağdur çocuk için avukat ataması yapıldı.
18 ayda 8 bin 290 çocuk mağdur oldu
Şanlıurfa Barosu Mağdur ve Suça Sürüklenen Çocuklara İlişkin Raporunu Baro Başkanı Mehmet Velat İzol bugün açıkladı. Rapora göre 1 Ocak 2021 ile 1 Temmuz 2022 tarihleri arasında kent genelinde mağdur olan çocuk sayısı 5 bin 972, suça sürüklenen çocuk ise 8 bin 290. Bu sayının yüzde 10’nu 12 yaşından küçük çocuklar oluşturmakta iken, yüzde 21’ini 12-15 yaş aralığında bulunan çocuklar, yüzde 69’nu ise 15-18 yaş aralığında yer alan çocuklar oluşturmaktadır.
18 ayda 107’si erkek çocuğu 988 çocuk istismar mağduru oldu
Şanlıurfa Barosu tarafından 2021’de soruşturma ve kovuşturma aşamasında 3 bin 539 çocuğa avukat ataması yapıldı, 2021’in ilk altı ayında ise 5 bin 250 çocuğa avukat ataması yapıldı. Yine rapora göre 2021’de 2 bin 727 mağdur ve suça sürüklenen çocuğa avukat ataması yapılırken 2022’nin ilk altı ayında bu durum yüzde 56 artış göstererek 4 bin 264 çocuğa avukat ataması yapıldı.
Raporun en dikkat çeken yönü ise çocuğun cinsel suçu istismarı suçunda ortaya çıkan tablo. Rapora göre 1,5 yılda 107’si 12 yaşından küçük erkek çocuğu olmak üzere 988 çocuk istismar mağduru oldu. Çocuğun cinsel istismarı suçundan suça sürüklenen çocuk sayısı ise 166. Bu çocuklardan sadece 1’i kız çocuğu.
Bin 61 çocuk erken yaşta evlilik mağduru!
Yine 1 Ocak 2021 ile 1 Temmuz 2022 tarihleri arasında reşit olmayanla cinsel ilişki suçu sebebiyle bin 61 çocuk mağdur oldu. Bu çocukların yüzde 93’ü 15-18 yaşları arasında. Yüzde 3’ü 12-15 yaşları arasında. Rapora göre; 1,5 yıllık süre bu çocuklardan sadece 4’ü için kovuşturma aşamasında avukat ataması yapıldı. Şanlıurfa Baro Başkanı Mehmet Velat İzol, bu verilerin erken yaşta evlilikten kaynaklı olduğunu düşündüklerini söyledi.
Uyuşturucu bulundurma suçu nedeniyle 18 ayda 104 çocuk suça sürüklenirken bunlardan yüzde 6’sı kız çocuğu. Bu suç kapsamında suça sürüklenen çocukların yaş aralığı ise 15-18.
“Var olan haklarını kullanamamak çocuk mağduriyetine neden oluyor”
Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan Şanlıurfa Baro Başkanı Mehmet Velat İzol şunları söyledi:
“Çocuk ceza adalet sisteminin içerisinde yer alan çocuk sayısı, çeşitli suçlar ve nedenlerle her geçen gün artmaya devam etmektedir. Her ne kadar Ceza Muhakemesi Kanunu Uygulama Servisi tarafından yapılan atamalar ışığında bu verilere ulaşmışsak da yargıya intikal etmeyen çok sayıda mağduriyetin de olduğu unutulmamalıdır. Bununla birlikte, son bir buçuk yıllık dönemde hem mağdur çocuk sayısındaki artış hem de suça sürüklenen çocuk sayısındaki artış şoke edici düzeydedir. Türkiye’nin en çok çocuk sayısına sahip olan bu kadim kentimizde bu tablonun temel nedeninin çocuk mağdur ve suçluluğu önleme politikalarının yetersizliği ve koruyucu destekleyici tedbirlerin etkin ve sonuç alıcı şekilde uygulanmamasından kaynaklandığını kabul etmek gerekir.
Ceza yargılaması elbette suça maruz kalan mağdur çocuklar için hayati öneme sahiptir ve caydırıcı cezaların uygulanması mutlaka gereklidir. Fakat Uluslararası sözleşmeler ve Anayasa’daki düzenlemeler uyarınca, suça sürüklenen çocukların da mağdur çocuklar olduklarının kabulü gerekmektedir. Hak sahibi olamamak, var olan haklarını kullanamamak da çocuğun mağduriyetine neden olmaktadır.”
Suça sürüklenen çocuklara ilişkin ise İzol, “Suça sürüklenen çocukların işlemiş oldukları suçlar nedeniyle, suçun işlenme sebepleri ortadan kaldırılmadan, doğrudan doğruya sadece ceza yasalarını uygulamak suretiyle suçla mücadele yönteminin benimsenmiş olması, adil olmadığı gibi yeni mağduriyetlere neden olmakta ve suçla mücadele politikasına hiçbir fayda sağlamamaktadır. Bu nedenle çocuk mağduriyeti ve çocuk suçluluğunun önlenmesi amacıyla, kaynakların çocuk yararına kullanılması konusunda çaba gösterilerek etkin ve acil önlemler alınması, çocukların korunması noktasında öncelikle tüm toplumun bilinçlenmesi mutlaka sağlanmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.