‘Yargı objektif davranmıyor’
Siverek Otogarında dün (14 Haziran) öğle saatlerinde yolcu almaya giren otobüs şoförü Ömer Bademci ile sonradan savcı olduğu belirtilen bir yolcu arasında bagaj nedeniyle tartışma çıktı. Yolculardan Hamza Gül, ifadesine göre tartışmanın büyümesi ve kavgaya dönüşmesi nedeniyle araya girerek tarafları ayırmaya çalıştı ancak savcının kendisine hakaret etmesi üzerine kavgaya dahil oldu. Kendini korumak için savcıya tekme attığını söyleyen Gül ve şoför Bademci gözaltına alındı.
İfadeleri alınan Gül ve Bademci, savcının kendilerine hakaret ve küfür ettiğini söyledi. Siverek Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılan Bademci ve Gül, “basit yaralama” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“AVUKATA SALDIRI CEZASIZ KALDI”
Urfa Barosundan söz konusu gelişmeye ilişkin olarak sosyal medyadan yapılan paylaşımda, savunmaya yönelik her saldırının hukuk devletine yönelik bir saldırı olarak yorumlanması gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, Avukata yönelik fiziki saldırının cezasız kaldığı anımsatılarak, yargı gücünün adil ve tarafsız kullanılmadığına dikkat çekildi ve şöyle denildi:
”Bugün Siverek Otogarında Cumhuriyet Savcısı ile iki yolcu arasında çıkan tartışma sonrası şüpheliler hakkında ;müştekinin yargı mensubu olmasının önemi gözetilerek salt bu neden ile tutuklama kararı verilirken ; 10.06.2024 tarihinde Şanlıurfa Adliyesinde vekil olarak görev yaptığı dosyada karşı tarafın fiziki saldırısına maruz kalan baromuz üyesi Av.Enes KAYA’ya yönelik gerçekleşen şiddet cezasız kalmıştır. Bilindiği gibi; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Tanımlar “ başlıklı 6. Maddesinin d paragrafı uyarınca avukatlar Hâkim ve Savcılar gibi “yargı görevi yapanlar” arasında bulunmaktadır. Yargının avukata yönelik gerçekleşen şiddet eylemini basit bir hakaret, tehdit ve darp girişimi gibi görmesi ; ancak aynı nitelikteki söz konusu şiddetin hakim yada savcıya yönelik gerçekleştiğinde ise failin cezalandırılmasına yönelik karar almasının sahip olduğu gücü bağımsız, tarafsız ve adil kullanmadığının kanıtıdır. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukata Karşı İşlenen Suçlar” başlıklı 57. maddesi “Görev Sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermesine rağmen bugüne kadar bu madde Emniyet ve Yargı makamlarınca hak ettiği ciddiyetle uygulanmamıştır. Bu durum hak arama özgürlüğünün temsilcisi biz avukatlara yönelik şiddeti uygulayan saldırganlara ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmemesine ve saldırganların hak ettikleri cezaları almamalarına, böylece saldırganların cesaretlenmelerine yol açmaktadır. Unutulmamalıdır ki; yargının kurucu unsuru olan savunmaya yönelik her saldırı, özünde hukuk devletine yönelik bir saldırıdır.Avukatlara karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hakim ve savcılara karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanmalıdır. Şanlıurfa Barosu olarak her zaman ve her koşulda;AVUKATA KARŞI ŞİDDET SON BULANA DEK ISRARLA VE KARARLI BİR ŞEKİLDE MÜCADELE EDECEĞİZ!”
HSK İNCELEME BAŞLATMALI
Batman Baro Başkanı Erkan Şenses de tutuklama kararına tepki gösterdi. Şenses, şu yorumu yaptı: “Basit yaralama suçunun cezasının adli para cezası, seçenek yaptırımlara çevrilme ile kısa süreli hapis cezası öngörmesi ve yaralama eyleminin savcının görevinden kaynaklanmamasına rağmen iki hemşerimizin tutuklanması ölçülü değildir. HSK’nın yargı yetkisini keyfi kullanarak tutuklama kararı veren hakim hakkında inceleme başlatmalıdır. Yargı tutuklama rejiminin uygulanmasında kişiler arasında ayrım yapması kamu vicdanını rahatsız etmenin dışında, toplumda yargıya duyulan güveni de zedelemektedir. İki hemşerimizin bayramı cezaevinde geçirmeden itiraz üzerine serbest bırakılmasını diliyorum.”