Önder’in doktoru Sağbaş: Bir mucizenin peşine düştük

TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in ameliyatını yapan doktorlar arasında bulunan Prof. Dr. Ertan Sağbaş, Önder’in sağlık durumuna ilişkin yaptığı açıklamada hayati tehlikenin sürdüğünü belirterek kurtulma ihtimalinin zayıf olduğunu kaydetti. Sağbaş, “Aslında şanslı çünkü şu hale gelmesi büyük mucize. Biz de bir mucizenin peşine düştük gidiyoruz” dedi.
İstanbul’daki evinde 15 Nisan gecesi kalp krizi geçiren ve aort damarı yırtılan TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in 12 saati aşan bir ameliyat geçirmesinin ardından başlayan tedavisi devam ediyor.
Florence Nightingale Hastanesi Kalp-Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ertan Sağbaş, Önder’in yaşadığı sağlık sorununa, müdahaleleri ve durumuna ilişkin ayrıntıları anlatarak hayati tehlikenin sürdüğünü de tekrar etti.
MA’da yer alan habere göre; Prof. Dr. Sağbaş’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle
“Gelişinin 5’inci ya da 10’uncu dakikasında kalbi bir ara çalışmaya başlamış. O süre zarfında arkadaşlar EKO (Kalp ultrasonu) yapmışlar. EKO’da aort kısmında diseksiyon flebini (yırtık emareleri) görmüşler. Yani burada aortun katları içerisinde kanama olur. En iç katmanı merkeze doğru iter o araya kan girince orada bir septum gibi bir yapı gözükür. Bu EKO da patognomiktir (belirleyici).
Yani bunu gördüğünüz zaman buna diseksiyon dersiniz. Dolayısıyla da teşhisi netti. Müdahale için o çok önemliydi. O EKO’yu yapıp onun adını koyması çok önemli oldu. Hiç vakit geçirmeden direkt hasta yakınlarıyla görüşüp onaylarını alıp direkt ameliyathaneye resüsitasyonla indirdik.
Ameliyattan sonra 2-3 gün bekledik. Sonra tekrar ameliyata aldık. Bu sefer hem içerisini temizledik hem de kalbe bakıp gözlemledik. İlk ameliyatta kasılmayan sağ tarafın kasılmaya başladığını gördük.
Bu çok iyi bir şey. Bu amaçladığımız bir şeydi. Yani kalbi dinlendirelim, sağ kalp kendini toparlasın ve kasılmaya başlasın istiyorduk. İstediğimiz buydu. O bizi çok sevindirdi.
‘UYUTULMUYOR, UYANMIYOR’
Şu an uyutucu hiçbir hiç bir ilaç almıyor. Günlerdir uyutucu bir şey almıyor ama uyanmıyor. Bunun sebebi ne? Ödem. İnşallah ödemdir. Oksijensiz de kalmış olabilir. Anoksik beyin diyoruz. Bu resüsütasyon sırasında o da olabilir. Bunun adını şu an koyamıyoruz. Şu an beynindeki hadise net budur diyemiyoruz. Daha doğrusu nörologlar diyemiyor.
Aslında şanslı çünkü şu hale gelmesi büyük mucize. Biz de bir mucizenin peşine düştük gidiyoruz. Bu mucizeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Çok dengeli olmamız lazım. Umudumuz devam ediyor. Kurtulma ihtimali zayıf da olsa umudumuz var.”