Mermi izlerine dokunulmayacak

Atatürk Mahallesinde bulunan Kurtuluş Müzesi (Mahmut Nedim Konağı) Vali Hasan Şıldak’ın girişimleriyle restorasyon programına alındı. İhalenin ardından onarım işini üstlenen firma çalışmalarına başladı.
11 Nisan 1920`de Fransız işgalinden kurtarılan Urfa’da, Milli Mücadele`nin simgesi haline gelen tarihi konak, Valilik tarafından 16 yıl önce restorasyonu yapılarak “Kurtuluş Müzesi”ne dönüştürüldü.
6 Şubat 2023 tarihindeki ‘Asrın depremi’nde az hasar alan konak, Urfa Kurtuluş mücadelesinin en özel tanığı..
Restorasyon çalışmaları nedeniyle müzede yer alan malzemeler özel olarak korumaya alındı. Bu yıl sonuna doğru çalışmalar tamamlandıktan sonra Milli Mücadele`ye katılanların yakınlarından temin edilen kılıç, tabanca, makineli tüfek ve giysilerin yanı sıra İstiklal madalyalarına ait örnekler, mektuplar, kurtuluşa öncülük eden ve “Onikiler” olarak anılan kentin o dönemki ileri gelenlerinin yöresel kıyafetli balmumu heykelleri yeniden sergi alanına taşınacak.
TARİHİ KONAĞIN HİKAYESİ
Atatürk Mahallesinde bulunan tarihi konak1903-1906 yılları arasında Avrupai tarzda inşa edilmiş. Konak mimarisi ile geleneksel Urfa evi mimarisinin kaynaştığı bir özelliğe sahip olan. Yazar Fuat Rastgeldi, tarihi konağın tarihini bir yazısında şöyle anlatıyor:
‘’Konağın biraz yukarısında bulunan dönemin Devlet Hastanesi’ni (Diş Hastanesi ek bina) Urfa Mutasarrıfı Ethem Paşa 1902 yılında bitirdikten sonra Mahmut Nedim, hastane inşaatında çalışan Beyrutlu Garebet ustayı tutarak 1903 yılında ‘Tiyatro binası’ olarak yapım işi başlar. İnşaat 3 yıl sonra 1906 yılında biter. Mahmut Nedim bey tiyatro binası bittikten sonra fikir değiştirir. İkamet olarak kullanmaya karar verir. Tiyatro binasının alt kat büyük salonunu kısımlara ayırır. Bir salon, 6 oda ve sahne kısmını da hamam olarak bölür. Üst katta ise uzun bir hol, 7 oda, 1 banyo dizayn edilir. Haremlik-seramlık şeklinde binalar da ilave ederek, 3500 metrekarelik alan üzerinde 3 binada, 3 salon, 22 oda, ambar, ahırlı bir konak yaparak buraya taşınır.
Konak yapıldığı yıllarda çok meşhurdur. Urfa’nın kasabalarında, köylerinde yapılan güzel bir yapıya, masraflı bir yapıya veya yapımı uzun süren inşaata “Mahmut Nedim Konağı gibi oldu” lafı yakıştırması yapılırdı.
Mahmut Nedim’in zenginliği, konağının odalarının çokluğu ve misafirperverliği nedeni ile Urfa’ya gelen diplomat, saygınlığı olan kişiler bu Konakta misafir edilirdi. Örneğin Kaçkar Hanedanı, son İran Şahı Urfa’ya geldiğinde Mahmut Nedim Konağında misafir edilmiş.
İngilizler 7 Mart 1919 tarihinde Urfa’ya gelince ikamet için bir çok yer, kışla teklif edilmesine rağmen bu konağı ister. Mahmut Nedim ve ailesi tahliye edilir. İçerisinin eşyaları ile İngilizlere teslim edilir. İngilizler karargah olarak bu binayı kullanırlar. Sonra da 30 Ekim 1919 tarihinde de Fransızlara devrederler. (Bu bina haricinde Devlet Hastanesi, Dedeman Oteli’nin yerinde bulunan Osman Remzi Kürkçüoğlu evi ve 3 yerde de Karakol yeri bulmuşlar.
10 Nisan 1920 tarihinde Fransızlar Urfa’dan ayrılırken, geri dönme düşüncesi ile bu binanın boş kalma şartını da koyarlar. Avluda bulunan mağaraya da bir kısım eşyalarını saklarlar.
Bu binanın istenmesinin sebebini o tarihte 30 yaşlarında bulunan Yusuf Rastgeldi şöyle anlatır: “Mahmut Nedim Konağı yüksek bir yerde inşa edilmişti. Kaleye benzerdi. Etrafı açık olduğundan gelen-giden takip edilebilirdi. Ayrıca Urfa’ya hakim bir yerdeydi. Penceresi ve balkonundan bakıldığı zaman bütün Urfa evlerini görürdü. Akabe ve Harran Ovası kontrol edilebilirdi. 1920 kışı çok karlı geçiyordu. Urfa evlerinin damları toprak olduğundan kar yağdığında damlardan hemen kar atılır ve dam loğlanırdı. Fransızların elinde uzun mevzi mermi atan flinta tüfek vardı. Dama kar atmaya çıkan kişileri vururlardı. Bu nedenle kar atılmayan bütün evler damladı. Ayrıca bazı damlarda siper olsun diye kum torbaları koydular. Torbaların ağırlığından bir çok evin damı çöktü.
Tarih 4 Mart 1920: Mondros Mütarekesine göre, silahlanma ve silah yardımı yasaktır. Urfalılar Siverek’te bulunan 2 adet Orduya ait Cebel topunu gizlice Urfa’ya getirirler. Topa güvenerek 4 Mart 1920 tarihinde Mahmut Nedim ve Osman Remzi Kürkçüoğlu binalarına saldırmayı planlarlar. 4 Mart sabahı topun birisi hiç atış yapmaz. Diğeri de Yusuf Rastgeldi’nin anlattığına göre, 4-5 atıştan sonra arızalanır ve susar. Bu durumda Urfalı Milislerin geri çekilmesi gerekir. Başlarında harp düzenini bilen asker bulunmadığından, ne zaman nereden hücum edileceğini bilmeden, yeni yeten eli tutan gencinden 90 yaşındaki ak sakallı ihtiyarına kadar ellerinde ağızdan dolma tüfek, tabanca, kılıç, hançer, kama, kazma-kürek sapı ile Allah Allah sesleri eşliğinde Mahmut Nedim Konağı ve Osman Remzi Kürkçüoğlu evine dört bir yandan hücum ederler. Fransızların yeri savaş için çok müsait olup, askeri eğitimlidirler. Ellerinde top, flinta tüfek, mitralyöz (Makinalı), el bombası bulunmaktadır..
İlk saldırıda çok sayıda Urfalı milis şehit düşer. İkindi vaktine kadar müsademe devam eder. Urfalılar 4 Mart 1920 günü en kanlı çarpışmalardan birini yaşamış olur. Yüzden fazla şehit, 400’den fazla yaralı verir. Şehitlerin bir kısmı köylüdür. Sahipleri alır, köylerinde defnederler. Bu şehitlerin çoğunun ismi bilinmemektedir. Bu saldırı günü için Fransız askerleri hatıralarında, “Eğer saldırı devam etseydi, karşı koyamayacaktık” diye yazar. (Bence cephaneleri bitmişti.)
İşte bu saldırının izleri bugün Mahmut Nedim Konağının duvarlarında görülebilir.
Savaş sonrası Mahmut Nedim ailesi ve kardeşi Osman Remzi Siverek’ten döner, yine konağa taşınır. 1941 yılında Mahmut Nedim vefat eder. Çocukları Neşet, Lami, Celal, Suphi, Vehbi beyler ve Kürkçüoğlu ailesi 1970’den sonra konağı terk etmeye başlarlar. Mehmet Nabi İnceler (İnci Baba) hissederlardan konağı satın alır. Tarihi bir otel yapmayı planlamaktadır. İnci baba vurularak yaşamını yitirince, konak yine kendi kaderine terk edilmiş olur. O zamanın Urfa Valisi Sayın Muzaffer Dilek konağı satın almak için çok uğraşır. Tayini çıktığı gün tapu işlemlerini bitirir. Vali Yusuf Yavaşcan da restorasyonunu yaptırarak Urfa’ya çok güzel bir eser kazandırmış olur.”
BAZI MERMİ İZLERİ 2008’DE HATALI RESTORASYONDA SİLİNDİ,
GERİYE KALANLARA MÜDAHALE ETMEK YASAK!
Konağın duvarları kurtuluş mücadelesinin izlerini taşıyor. Bir çok savaş izi 2008’de hatalı restorasyon yüzünden silindi. O dönem Şanlıurfa medyasına yansıyan haberler sayesinde yanlıştan dönülür. Duvarlarda bir çok top, mermi ve şarapnel parçalarının izleri hala duruyor.