‘Korktuğumuz; sadece Allah bizden razı mıydı?’

Urfalı gazeteci -yazar, sanatçı Halil Çuhadaroğlu hayatını kaybetti.

Türk Sanat Müziği ses sanatçısı, ŞURKAV Mütevelli Heyeti Üyeliği ve Şairlik kimliklerine de sahip olan Çuhadaroğlu’nun Uluslararası fotoğraf yarışması birinciliği, 27 yurt içi yurt dışı fotoğraf sergileri bulunuyor.

Çuhadaroğlu’nun cenazesi Urfa’da toprağa verilecek.

Çuhadaroğlu bir yazısında ölümü şöyle anlatmıştı:

”Ölüm kelimesi soğuktur.

Bu kelimeye gençlik zamanımızda dokunmaz ilgisiz kalırdık.

Hatta duyardık falan vefat etmiş diye ama alakasız tavrımız vardı.

Büyüklerimiz üzülür babamız ayrı annemiz ayrı vefat edenlerin üzüntülerine ortak olur, baş sağlığı için çok temkinli davranırdı. Belli süre radyo bile açılmazdı evlerde iş yerlerinde.

O yaşlar da gençlik işte.

Şimdiyse bizlerde o yaşlara geliverdik.

Çevremizde ahirete göç edenler oldumu, çabuk duyuyor biraz daha imana sarılmaya çaba sarf ediyoruz.

Bizimde yakınımız da bulunan gençlerimizin, biz bu yaştakilerin AHİRET GÖÇÜ’ne bizler kadar ve bizlerin de bir zamanlar olduğumuz gibi ilgisiz alakasız olduklarını görüyoruz.

Demek ki, Belli yaşlara gelince daha da yaşamda pişmiş ve olgunlaşmış ölümün gerçeğini kabullenmiş oluyoruz.

Ölümden korkmak her insan için gerçektir.

Ölüm kelimesini duymak istemez hiç bir kimse, ama nihayetinde her nefis ölümü tadacak.

Müslüman her halükarda hastaneye gidince
hastaların ne yaşadıklarına ne acılar içinde kıvrandığını görünce hatta bir yakınımızın cenaze namazında veya cenaze toprağa defin edilince, bundan böyle, dünya hayatına ve ahiret hayatına o an
çok yakın olduğumuzu ister istemez gözden geçiriyoruz.

Arsız bir yapımız olduğu için unutmaya mahkumuz.

Tatlı hayat içersinde boğulur her şeyleri yine bir kenara koyarız.

Ama akıllı kişiler, Allah’ın yardımıyla ölümü ve ölümün gerçeğini görerek imana dört elle sarılarak, zamanla ahireti için ibadetlerinde bol bol öleceğini dile getirip af diler tövbe eder.

Ölüm kelimesi onu artık rahatsız etmez ölüm onu korkutmaz.

Korktuğumuz sadece Allah bizden razı mıydı?”