Harran Tıp’ta ‘Sessiz tehlike’ye dikkat çekildi
Harran Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Reşat Ceylan, ‘18-24 Kasım Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası’ dolayısıyla bir açıklama yaptı.
Gereksiz antibiyotik kullanımının zararlarına dikkat çeken Ceylan, son yıllarda giderek artan ve yaygınlaşan antibiyotik direncinin tedavisi zor hatta imkânsız enfeksiyonlara, halk sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştığını anlattı.
ANTİBİYOTİK DİRENCİ KONUSUNDA FARKINDALIĞI ARTTIRMALIYIZ
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Reşat Ceylan şu bilgileri verdi:
“Antibiyotik direncine dikkat çekmek amacıyla Avrupa Parlamentosu 2008 yılında, 18 Kasım tarihini ‘Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü’ olarak ilan etmiştir. Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü’nün içinde bulunduğu hafta aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” olarak kabul edilmiş ve tüm dünyada küresel bir sorun olan antibiyotik direncine kamuoyunun farkındalığının arttırılması amaçlanmıştır.
Gereksiz kullanımının engellenmesini hedefleyen bu aktivitelerle, doğru antibiyotik kullanımının önemi ve doğru olmayan antibiyotik kullanımının doğuracağı sonuçlar konusuna dikkat çekilmektedir.
Günümüzde dirençli mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonların hızla küresel düzeyde yayılması endişe vericidir. DSÖ’ye göre, her yıl dünya çapında 700.000 kişi ilaca dirençli bakterilerle enfeksiyon sonucu ölmekte ve 2050 yılında antimikrobiyal direnç nedeniyle 10 milyon kişinin hayatını kaybedeceği tahmin edilmektedir.
Bu haftada yapılacak etkinliklerle toplum, sağlık çalışanları, çiftçiler, hayvan sağlığı uzmanları ve politika yapıcılar arasında direncin yayılmasını önlemeye yönelik iyi uygulamaları teşvik etmek amaçlanmaktadır. 2022 yılının teması “Antimikrobiyal direnci birlikte önlemek” olarak belirlenmiştir. DSÖ tüm sektörleri, tek sağlık yaklaşımıyla birlikte çalışarak antimikrobiyallerin akılcı kullanımını teşvik etmeye ve AMD’i önleyici tedbirleri güçlendirmeye çağırmaktadır.
Ülkemiz hem antibiyotik tüketiminde hem de antimikrobiyal dirençte Avrupa bölgesinde en yüksek yüzdelere sahip ülkeler arasında olup, AMD ile mücadele çalışmaları oldukça önem arz etmektedir. Direnç ile mücadelede toplumun her kesimine görevler düşmekte olup, hepimiz üzerimize düşenleri yapmalıyız.”
ANTİMİKROBİYAL DİRENÇ HENÜZ İSTENİLEN SEVİYEDE DEĞİL
1940 yılında kullanıma giren Penisilin ve sonrasında ardı ardına keşfedilen antibiyotiklerin “Her derde deva” inancıyla bilinçsizce aşırı şekilde kullanıldığını, bu durum karşısında mikropların antibiyotiklere direnç kazandığını, her yeni antibiyotiğin kullanımı ile mikropların yeni direnç mekanizmaları geliştirdiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Ceylan şöyle devam etti:
“Dünya genelinde antibiyotik tüketimi son 20 yılda artış göstermiştir. Son yıllarda antibiyotiklerin doğru kullanılması için yürütülen faaliyetler sonucunda antibiyotik tüketiminde bir miktar azalma olsa da hem antibiyotik tüketimi hem de antimikrobiyal direnç açısından henüz istenilen seviyelere erişilememiştir. Bu sebeplerden dolayı yürütülmekte olan eğitici ve farkındalıkla ilgili faaliyetlere ek olarak antibiyotiklerin doğru kullanılması ve enfeksiyon kontrol önlemleri bir arada ele alınmalıdır. Günümüzde halen dünya genelindeki her dört ölümden yaklaşık biri enfeksiyonlara bağlıdır. Direnç arttıkça tedavisi zor ve hatta imkânsız enfeksiyonların artması, toplumda enfeksiyon hastalıklarının daha uzun sürmesi, salgınların sıklaşması ve ölüm riskinin artması söz konusudur.
NELER YAPILMALI?
Tüm bu olumsuzlukların önüne geçmek için halkımızın yapması gerekenler ise basittir;
•Hekim reçete etmedikçe asla antibiyotik kullanılmamalı,
• İlaçlar doğru yoldan, doğru zaman aralıklarında, doğru dozda ve belirtilen süre boyunca kullanılmalı,
•Hasta kendisini iyi hissetse bile tedaviyi hekimin belirttiği süreden önce sonlandırmamalı, aksi halde antibiyotik direncinin gelişebileceği unutulmamalı,
•Özellikle grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yerinin olmadığı bilinmeli,
• Komşusuna iyi gelen ilacın kişinin kendisine zarar verebileceği unutulmamalı, başkasının antibiyotiği kullanılmamalı,
• Daha önceki bir hastalıkta kullanılan antibiyotik, tekrar benzer hastalığa yakalanılsa bile hekime danışmadan kullanılmamalıdır.”
EN UFAK SIKINTIDA HEMEN ANTİBOTİĞE BAŞVURULUYOR
Harran Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İdris Kırhan ise, hafta dolayısıyla Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Mehmet Reşat Ceylan’a çalışmalarından dolayı teşekkür belgesi verdi Başhekim Kırhan, “Son yıllarda gereksiz ve yanlış antibiyotik kullanımının vücuda inanılmaz olumsuz etki bıraktığını görüyoruz. En ufak sıkıntıda bireylerin bilinçsizce antibiyotik kullanımının zararları ve vücudu hastalıklara karşı dirençsiz hale getirmesi akabinde daha büyük hastalıklara yol açabiliyor. Bu anlamda ‘Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası’ da konuyla ilgili farkındalık oluşturmak adına değerlidir” diye konuştu.