Faraç, ‘Urfa’nın imdat çığlığı’nı yazdı
Yeniçağ‘ın Urfalı yazarı Mehmet Faraç, memleketinin içinde bulunduğu durumu köşesine taşıdı.
Ak Partili Belediyeleri eleştiren Faraç, tarım alanlarındaki betonlaşmaya, Suriyelilerden kaynaklanan problemlere, Doktor sıkıntısına ve uyuşturucu belasına dikkat çekti. Faraç, sosyal medya hesabından; ”Tarihin en başarısız AK Partili belediyesi turizm kenti Urfa’da mahvetmedik yer bırakmamış… Tarım alanlarında beton talanı, rant, kirlilik, başıboşluk ve hızla tüketilen Urfa adeta talan edilmiş. Yazıklar olsun Urfa’ya kıyanlara!” yorumunu paylaştı.
Faraç’ın yazısından bazı satır başları şöyle:
”GAP, elektriklerin sıklıkla kesilmesi, sulama suyu dağıtımındaki rezaletler ve rant tartışmaları nedeniyle adeta can çekişiyor!.
Suruç, Urfa, Harran, Ceylanpınar ve çevresindeki ovaların çoğu boş…
Yüzlerce yıldır Harran’ın sulanmasını bekleyen ve bu şekilde kendi tarlalarında çalışmayı düşleyen yüzbinlerce Urfalı ise ırgat olmak için halen Karadeniz’e, Orta Anadolu’ya ve Çukurova’ya, (pancar, patates, soğan ve pamuk toplamak için) göç etmek zorunda kalıyor…
GAP, çevre illerden kente plansız göçü de hızlandırırken, Urfa’da bir yandan işsizlik büyüyor, diğer yandan da çarpık şehirleşme ve doğa kirliliği…
Beceriksiz belediyeler Urfa’yı bir yandan çarpık yapılaşma ile tüketirken, diğer yandan da tarım alanlarını imara açarak devletin sulama için 45 milyar dolar harcadığı verimli arazileri hızla betonlaştırıyor, insafsızca tüketiyor, GAP’ın geleceğine sürekli hançer saplıyor…
Beton yığınından toprağın görünmediği Karaköprü‘de, bir zamanlar insanların gitmeye bile korktuğu dağlar bile apartman istilasında adeta cehennemi andırıyor…
Cumhurbaşkanlığının yetkilileri, bakanlıkların müfettişleri devletin 45 yıldır bitiremediği GAP’taki yağma, yıkım ve tükenişe ne zaman müdahale edecekler?..
Söyler misiniz; Avrupa ülkelerinde arazi sıkıntısı nedeniyle, çok katlı prefabrik binalarda topraksız tarım yapılırken, dünyanın en verimli arazilerinin bulunduğu Urfa’daki doğa katliamı ve şehircilik rezaleti, GAP gibi devasa bir projeye reva mı?..
Türkiye‘nin, en sıradan gıda maddesinde bile niçin dışa bağımlı olduğunu anlamak için GAP arazilerinin barbarca yağmalanmasına bakmak yetiyor… Peki, utanan var mıdır acaba?”
BİR ŞEHİR TÜKENİYOR…
On yıl önce kentten ayrılanlar Urfa’yı tanıyamıyor artık…
Urfa’nın dört giriş yönü de imar rezaletlerinin yıkımı altında;
Antep girişi sadece organize sanayi ve çevresindeki çarpık yapılaşmanın değil, Akabe Boğazı’ndan başlayan iğrenç bir gecekondu taarruzuyla çirkin manzaralar yaratıyor… Bu bölgede SİT alanları talan edilmiş…
Şehrin Diyarbakır girişinde ise AK Partili belediyelerin doğa ve imar yağması durmuyor…
Fıstık, zeytin bahçeleri, bağlar ve ormanlık alanların büyük bölümünde binlerce apartman dikilmiş…
2014’ten itibaren Urfa’nın Eyyübiye ilçesindeki SİT alanları ve tarım alanları yağmalanmış… Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Eyyübiye ve çevresindeki doğa ve tarih katliamını da seyrediyor…
İşte bu yıkımları en çok körükleyenler de, konut sıkıntısı çekmesinler diye tüm çarpıklık ve kanunsuzluklarına göz yumulan Suriyeliler…
Çünkü Urfalı kalmamış şehrin sokaklarında… Caddelerde Türkçe konuşana rastlanmıyor!.. Binlerce işyerinin üzerinde Arapça tabelalar var…
“Peygamberler Şehri”nin her köşesinde kaçak pavyonlar açılmış, yasadışılık, fuhuş, kumar, uyuşturucu almış başını gitmiş…
Suriyeli kadınları ikinci-üçüncü eş olarak alanların sayısında ise patlama var…
Kentteki hastaneler de sığınmacıların işgalinde… Urfalılar doktorlardan randevu bile alamıyor, acil servislerde yüz metrelik kuyruklar oluşuyor…
Urfa’da hem sosyo ekonomik hem de sosyo kültürel yozlaşma ve yıkımı körükleyen sığınmacı istilası kenti tamamen boğmuş durumda…
Urfa; bürokrasinin, belediyelerin ve siyasilerin duyarsızlığı yüzünden sosyo ekonomik olarak hızla tükeniyor…
Urfa kültürel dokusunu kaybediyor, kirletilen doğa yetmezmiş gibi, tarım alanlarındaki rant katliamları bitmiyor ve Göbeklitepe gibi bir hazine ile binlerce yıllık geçmişi bulunan tarih ve uygarlık kenti, sığınmacı- terör- uyuşturucu- imar rantı batağında acilen kurtarılmayı bekliyor…