‘Dünya Neolitik Kongresi’nde buluştular
İstanbul Üniversitesi ve Harran Üniversitesi işbirliği Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle birincisi düzenlenen ”Dünya Neolitik Kongresi” Osmanbey Yerleşkesinde gerçekleştiriliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı tarafından da desteklenen Kongreda Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar bir konuşma yaptı. Gülpınar, arkeolojik kazılarla tarihin yeniden yazılmasına vesile olan Şanlıurfa’nın tarihi ve kültürel zenginlikleriyle adeta bir “Açık Hava Müzesi” konumunda bulunduğunu söyledi.
“BİLİM İNSANLARI YOL GÖSTERİCİ MEŞALELER YAKACAK’”
İngilizce yaptığı konuşmada kongrenin Şanlıurfa’da yapılmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Gülpınar, “Şanlıurfa, tarih boyunca birçok medeniyeti bağrında yaşatmış, zenginliğini farklı kültürlerden beslenerek kazanmış bir mozaik şehirdir” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
‘“Son yıllarda dünya üzerinde yıldızı en çok parlayan ve en çok tanınan şehir Şanlıurfa’dır Bu zengin mirasa karşı büyük bir sorumluluğumuz var. Burada, Şanlıurfa’nın kadim tarihini konuşacak olan aydınlar ve bilim insanları, inanıyorum ki hepimiz için yol gösterici meşaleler yakacaklardır.
“ŞANLIURFA FARKLI KÜLTÜRLERİN HARMANLANDIĞI MOZAİK BİR ŞEHİRDİR”
Tarihin en eski izlerini taşıyan bu topraklarda Neolitik Çağ’ın aydınlanmasını konuşmak ve tartışmak için büyük bir anlam taşımaktadır.
Şanlıurfa yapılan arkeolojik kazılarla tarihin yeniden yazılmasına vesile olan, sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginlikleriyle adeta bir “Açık Hava Müzesi” olarak anılan, tarih boyunca birçok medeniyeti bağrında yaşatmış, zenginliğini farklı kültürlerden beslenerek kazanmış bir mozaik şehirdir.
Şanlıurfa, öyle bir şehir ki, neresine el atarsanız, oradan mazi fışkırıyor, tarih akıyor. Dünyanın en büyük doğal akvaryumu olan Halil-Ür Rahman Gölü, mucizeler sahibi Hz. İbrahim’in mekânı ve sabrı zirvesi Hz. Eyyüp Peygamber’in Çilegahı, 12 bin yıllık geçmişiyle tarihin yeniden yazılmasına vesile olan Göbeklitepe, son arkeolojik çalışmalarıyla dünyayı heyecanlandıran Karahantepe, dünyanın ilk İslam üniversitesi olarak kabul edilen Harran Harabeleri, Soğmatar, Şuayip Şehri Ve Bazda Mağaraları, dünyanın en büyük nekropol alanı olarak bilinen Tarihi Kızılkoyun Mağaraları, Haleplibahçe’de ortaya çıkarılan Amazon Kraliçeleri Mozaiği, Neolitik döneme ait olduğu tespit edilen dünyanın en eski heykeli Balıklıgöl Heykeli, Urfa’nın dünyaya sunduğu eşsiz değerlerdir.
Şanlıurfa, dünya coğrafyasında kuruluş tarihi kesin olarak belirlenemeyen nadir şehirlerden biridir. Her arkeolojik kazı, Göbeklitepe ve Karahantepe gibi bulgularla tarihi biraz daha geriye götürmekte ve dünya tarihini yeniden yazdırmaktadır. Bu keşifler, zamanla Şanlıurfa’nın tarihini daha da derinleştirmekte ve bu toprakları “Dünyada en çok arkeolojik kazı yapılması gereken yer” konumunda tutmaktadır.
Şanlıurfa, dünya arkeolojisi içinde bu özel yerini hala korumaktadır. Burada, Şanlıurfa’nın kadim tarihini konuşacak olan aydınlar ve bilim insanları, inanıyorum ki hepimiz için yol gösterici meşaleler yakacaklardır. Kongrede ortaya çıkacak fikirlerin, kadim şehrimiz için önemli birer referans olacağına inanıyorum. Bu güzel programın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
‘URFA’NIN GEÇMİŞİYLE GURUR DUYUYORUZ’
Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu ise konuşmasında kentin tarihi geçmişiyle gurur duyduklarını söyledi.
Taş Tepeler Projesi’yle kentte eş zamanlı birçok noktada kazı yapıldığını anlatan Güllüoğlu, “Kazılarımızı birçok üniversiteyle işbirliğiyle gerçekleştiriyoruz. Özellikle İstanbul Üniversitesi çok sayıda çalışmamıza akademik olarak destek oldu. Bu kongrenin dünyadaki neolitik dönem araştırmalarına önemli katkı sunacağına inanıyoruz.” diye konuştu.
8 Kasım’a kadar farklı oturumlarla devam edecek Kongre sonunda Arkeolojik kazı alanlarını kapsayan bir gezi düzenlenecek.