Başkanlardan 29 Ekim mesajları
Zeynel Abidin Beyazgül (Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı): Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılını büyük bir coşku ve sevinçle kutlamanın gururunu yaşıyoruz. 29 Ekim 1923, tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir. Şanlı tarihimizin altın halkalarından biri olan “29 Ekim Cumhuriyet Bayramını” büyük bir coşku ve sevinçle kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Cumhuriyetimizin İlanının 100. yılında, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile kahraman silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum.
Tarihte yaşadığımız her türlü zorluğa karşı Türk Milleti üzerine düşeni kanının son damlasına kadar yapmış, ülkesini, vatanını ve bayrağını korumuş, kollamıştır. Ülkemizin birlik ve bütünlüğüne, karşı yapılan operasyonları yine tek yürek olarak bertaraf edeceğimizden şüphemiz yoktur.
Cumhuriyetimizin 100. Yılına önderlik eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde zatıâlilerinin ifadeleriyle “Cennet vatanımızın 81 vilayetinde olduğu gibi Şanlıurfa’da evleri, dükkânları, arabaları, Türk bayraklarıyla süsleyerek Yer gök bayrak olsun!” sloganıyla Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını selamlamaya, bu gurur gününe ortak olmaya devam edeceğiz.
Cumhuriyetimizi var eden değerlere daima sahip çıkacağımıza inanıyor, bu anlamlı günde, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, İstiklâl mücadelemizin tüm gazi ve şehitlerini, rahmet ve minnetle anıyorum.
Mehmet Canpolat (Haliliye Belediye Başkanı): Cumhuriyetimizin 100. yılının sadece kendi ülkemize değil, umudu Türkiye olan 100 milyonlara ve gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimize kutlu olmasını diliyorum.
Bundan tam 100 yıl önce Kurtuluş mücadelesi veren ve cepheden cepheye koşan, canıyla kanıyla bu toprakları düşmana bırakmayan milletimizin nüfusu henüz 10 milyon bile değilken, binlerce değil, on binlerce değil, yüz binlerce kahramanı şehit vermişken, 2 milyona yakın insanın salgın hastalıklarla mücadele ettiği, fabrikaların olmadığı, üretimin neredeyse yok denecek kadar az olduğu, fakru zaruret içinde geçen hayatların yaşandığı, devlet olarak bütün imkansızlıkların baş gösterdiği bir dönemdeyken, Cumhuriyetle birlikte üretimin, gelişmişliğin, çağdaşlığın ve bugün dünyaya örnek bir ülke olmanın temeli 29 Ekim 1923’te atılmıştır. 29 Ekim 1923 bir dirilişti.100. yılımız da bir şahlanıştır.
Dirilişimize şahit olan dünya devletleri, bugün şahlanışımızı hayret içerisinde izlerken Ortadoğu’nun mazlum halkları da gururla, heyecanla bizi takip ediyor ve örnek alıyorlarsa işte bütün bunlar Cumhuriyet sayesindedir. 100 yıl önce istiklal ve istikbalden ödün verilmeyeceğini tüm dünyaya gösteren aziz milletimiz, bugün içinde bulunduğu coğrafyada her zamankinden daha güçlü ve daha çok söz sahibi bir Türkiye Cumhuriyeti Devletini, kendi milli iradesi ile kendi benliğiyle açık ve net bir şekilde göstermeye devam ediyor.
Aziz milletimiz bağımsızlıktan hiçbir şekilde ödün vermeyerek kendisine en uygun yönetim biçimi olarak Cumhuriyeti seçmiş ve bağımsızlık mücadelesini Cumhuriyetle taçlandırmıştır. Çünkü Cumhuriyet demek; hak demek, özgürlük demek, adalet demek, bağımsızlık demek, kalkınma demek, vatan sevgisi demektir.
Bugün ülkemiz bir yandan siyasi ve ekonomik saldırılarla mücadele ederken bir yandan da gelecek nesillere daha güzel, huzurlu ve refah bir Türkiye bırakmak için mücadele ediyor.
İşte hepimize düşen görev milli ve kutsal değerlere, ortak bilince ve cumhuriyetimize sahip çıkmaktır. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın dediği gibi “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz.” Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetimizin 100. yılının sadece kendi ülkemize değil, umudu Türkiye olan 100 milyonlara ve gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimize kutlu olmasını diliyorum.
Mehmet Kuş (Eyyübiye Belediye Başkanı): Hürriyet ve bağımsızlık aşığı aziz milletimizin binlerce yıllık devlet geleneğiyle kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, gelecek nesillere bırakacağımız en büyük mirastır.
Bugün de dünyanın dört bir tarafını kana bulayan emperyalistlere ve onları taşeronlarına karşı hürriyet ve bağımsızlıktan başka bir düşüncesi olmadan, mucizevi bir mücadele ortaya koyarak ay yıldızlı al bayrağını yücelten aziz milletimiz, çağın gereği ve toplumun gereksinimlerini en iyi şekilde karşılayacak yönetim biçimi olarak cumhuriyeti benimsemiştir.
Binlerce yıllık devlet geleneğini bundan bir asır önce ilan ettiği cumhuriyetle taçlandıran milletimiz, milli ve manevi değerlerini korumuş ve yüceltmiş, her türlü zorluğun karşısında sabır ve cesaretle durmuş, tüm farklılıklarına rağmen tek millet olmayı başarmıştır.
Her mesele karşısında vakur duruşu, mazluma olan şefkati ve zalime karşı şiddetiyle bilinen milletimiz, cumhuriyetimizin yeni yüzyılında da canından kıymetli bildiği tüm değerler etrafında inanç ve kararlılıkla durmaktadır. Masum bebeklerin katledildiği Gazze’den, düşman işgalinden kurtarılan Karabağ’a, medeni dünyanın ortasında kan kusturulan Kırım’dan sömürülen Afrika’ya kadar huzur ve güven arayan tüm insanlığa umut olan yegâne devlet Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Hürriyet ve bağımsızlık aşığı aziz milletimizin binlerce yıllık devlet geleneğiyle kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, gelecek nesillere bırakacağımız en büyük mirastır derken, onu her alanda koruyup kollayacak, milletimizin huzur ve refahını artıracak adımları yorulmadan, bıkmadan, usanmadan atmamız gerektiğini hatırlatıyorum.
Kıyamete kadar payidar olmasını can-ı gönülden dilediğimiz devletimiz, kutsal vatan toprağımız, hürriyet ve bağımsızlığımızın sembolü olan bayrağımız ve bizi biz yapan kardeşliğimizin devamı için, evlat sevgisini vatan aşkına kurban eden tüm analarımızı saygıyla yâd ediyorum.
Bu vesile ile cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyor, bu cennet vatanı bizlere emanet eden tüm aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılı kutlu olsun.
Metin Baydilli (Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli): Bin yıldır Anadolu topraklarında hüküm süren ecdadın ve en zor zamanda vatan toprağını canı pahasına koruyup kendilerine miras bırakan ataların emaneti olan bu vatanı koruyup yüceltmek en kıymetli vazifedir.
Kadim Anadolu toprakları Malazgirt Zaferinden bu yana yaklaşık bin yıldır ecdadımızın hükmündedir. Şan ve şerefle dolu büyük zaferlere sahne olan asırların ardından 100 yıl önce vatanın sıkıntıda olduğu bir zamanda büyük bir kurtuluş mücadelesi verildi. Kurtuluş Savaşının zaferle sonuçlanmasından sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 29 Ekim 1923 yılında TBMM’de ilan edilen Cumhuriyet, şüphesiz ki milletimize verilmiş en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.
Atalarımızın kanıyla sulanan, büyük fedakârlıklarla kazanılan bu memleketin Cumhuriyet ile taçlanması bizi uluslararası camiada da saygın bir konuma getirmiştir. Şimdi bu Cumhuriyetin 100. yılına ulaşmanın mutluluğunu, coşkusunu yaşıyoruz. Bir asrı tamamlayan bu hikayenin asıl kahramanları olan şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, kıymetli gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.
Cumhuriyetimizin 100. yılı ile birlikte başlayacak olan Türkiye Yüzyılında bizlere ve gelecek nesillere düşmekte olan en önemli görev; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü korumak, aziz ecdadımızın bizlere bıraktığı en değerli miras olan Cumhuriyetimizi, vatanımızı layık olduğu şekilde geleceğe aktarmak için çok çalışmak ve vazifemizi en iyi şekilde yapmaktır.
Bu duygu ve düşünceler bizlere bu toprakları ebedi yurt kılan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Tüm milletimizin, kıymetli hemşerilerimin Cumhuriyet Bayramı’nın 100. yılını kutluyor, sevgi ve saygılar sunuyorum.”