İbrahim Halil Okuyan
11 Ekim 2007
Belediye Bakanımız Sayın Dr.Ahmet Eşref Fakıbaba’nın göreve gelmesi ile başlayan “Faaliyet takvimi” artılarıyla beraber gerçekleşiyor ve suat tıkır tıkır işliyor. Cenâb-ı Hakka ne kadar şükretsek azdır.
Bundan 20-25 sene önceki dönemlerde yapılacak Urfa ile ilgili bir işi konu edinmek yazarları ve haber verenleri de mahcup ederdi. Zira bunlar vaad eden ağızlarda söylenenler gibi “Asılsız” çıkardı. Dolayısıyla yazanlar ve duyuranlarda altında bir eziklik hissederlerdi. Biz de maalesef çok zaman bu duruma düşmüşüzdür.
Sayın Fakıbaba döneminde çok şükür bu olumsuzluğu yaşamadık. Sayın Başkan ve ekibi ne söyledilerse yaptılar, ne vaad ettilerse yerine getirdiler. Urfa’ya yıllardır özlenen bir “Siyasi Dönem” yaşattılar. Hizmetlerin her biri için ayrı ayrı teşekkür borcumuz vardır.
Projeler Urfa ve Urfalı için, her biri biri birinden değerli… Geçen gün Sayın ıbrahim Güllüoğlu’nun açıklamış olduğu “Karakoyun ve Dereler” Projesi’ne özel bir nostaljik muhabbetim de olduğu için anlatmağa çalışayım.
Bizim ılk ve orta tahsil yıllarımızda (1945-1956) Karakoyun, Sırrın, Cavsak dereleri pırıl pırıldı. Bizler gerek okulla ve gerekse ailemizle bu derelerin bulunduğu mahallelerde pikniğe ve gezilere çıkar, hayatımızı doya doya yaşardık. Bahar mevsimi gelince buraların zevkine doyum olmazdı.
Urfa Ortaokulunda öğretmenlik görevinde bulunmuş şair Halide Nusret Zorlutuna hanımefendinin mısralarında yer bulan;
“Karakoyun coşar döner bir sele,
Anzelha sefası girince ele,
Gamı, kasaveti verir de yele;
Cihanı bir pula satar bu pula…”
gerçek mânâda Urfa’nın yaşantısından alınmış tablolardı. Sonradan neler oldusa oldu, bu tablolar değişti..
Bugün çok şükür yine o kayb’ettiğimiz eski güzellikleri yeniden yaşamaya doğru koşar adım ilerliyoruz.
Sayın Güllüoğlu’nun açıklamasına göre, Karakoyun temizliği, dere yatağında suyun coşmasını sağlayacak onarımlar yapılıyor. Geçişi sağlayacak tarihi köprü ve kemerler onarılıyor. Bunlar yenilerle ahenk sağlayacak şekilde oluyor.
Urfa’yı kuzeyden güneye geçen bu derenin kenarları ve yakın çevresi park ve bahçelerle de donatılınca halkımızın en güzel gezi alanlarından birisi haline gelecektir. Karakoyun inşallah sinesine kavuşturulacak Fırat suyu ile de gerçek kimliğini bulabilecektir.
Sağolsunlar, Fakıbaba yönetimi ne söylediyse gerçekleşti. Bu söylenenlere de gerçekleşmiş gözü ile bakıyor ve mutluluk duyuyoruz. Ve yeni çalışmalarında kendilerine başarılar diliyoruz.