İbrahim Halil Okuyan
17 Eylül 2007
Millet olmanın bir tehazürü olarak tasada ve sevinçte bir olmanın sonucu olarak tabii ki bu hallere üzülüyoruz. Devamlı tekrarlanan olumsuzluklar ister istemez herkesi etkiliyor.Temennimiz Milletçe sevinçli günlerin artması, kederlerin azalması, son bulmasıdır.
Devletimizin her bakımdan yükselmesi, ekonomimizin tartışmasız düzlüğe kavuşması Milletçe sıkıntılarımızı da şüphesiz azaltacaktır. Bu saadete eriştiğimiz gün kimse 7-10 lira için sabahın erinden akşama kadar çalışmıyarak, uykusuz kalmış bir şoförün hışmına uğramayacaktır. Veya bir ailenin 7 çocuğu bir kilim yıkamak için baraj çevresinde doluşmayacak, katliam gibi bir kaza ile çocukları suya gömülmeyecektir.
Adı ne olursa olsun bu tür kazaların kaderimizdeki yeri yok denecek kadar azalacaktır. Devletimizle milletimiz el ele olup yücelmeğe azmettiği sürece daima aydınlık yollarda yürüyecek hedefe doğru koşmak kolaylaşacaktır.
Devlet milleti, millet devleti düşünüp bağrına bastıkça her iş daha kolaylaşacak ve sevimli hale gelecektir.
Kendimizi bildik bileli okullar muayyen bir tarihte açılır ve eğitim-öğretim başlardı. Bu sene çocuklarımıza duyulan sevgi daha olumlu bir uygulama ve bir yenilik getirdi.
Birinci sınıfa kaydedilen çocuklar büyüklerinden bir hafta önce okullu oldular. Eğitimci gözüyle bırakıldığında bunun gerçekten çok faydaları olmuş ve olacaktır. ışte rutin çalışmalardan ayrılıp yeniliklere kucak açıldığında her zaman yeni şeylerin görülebileceğini bu uygulama da göstermiştir. ılerki zamanlarda inşallah daha güzel şeyler görmek mümkün olacaktır.
Yazımızın başında değindiğimiz gibi üzüntüler, sıkıntılar kaderimiz değildir. Her şeyin iyisini, güzelini düşünüp uygulayacak konumda ve kudrette iken bunları yapıp sevinmek ve sevindirmek neden olmasın?…
Yeni eğitim ve öğretim yılının Milletimize ve Devletimize yakışır olumlu düşünce ve çalışmalar içerisinde geçmesini temenni eder, çocuklarımıza ve gençlerimize başarılar diler, ülkemize güzel günler nasip etmesini Cenabı Haktan niyaz ederiz.