İbrahim Halil Okuyan
9 Ağustos 2007
Dostumuz Sabri Dişli.. Rahmetli babası Mustafa Dişli gibi Urfa sevdalısı ve Urfa’nın meselelerine hassas birisi. Gündemdeki çözüm bekleyen konular ele alınmadan, çözüme doğru ilerlemeden, çözülmeden rahat edemiyor.
Onun için var gücüyle gayret sarfediyor. Olmazsa bir daha yineliyor. Problemi unutturmuyor.
Geçen yasama döneminde özelleştirme kapsamında olan “Tekel Suma Fabrikası”nın Milli Eğitime devri için olağanüstü bir gayret sarfetti. Sağolsun Milletvekili Sayın Mahmut Kaplan da konuya sahip çıktı. ışin olacağını beklerken netice alınamadı. Yani uğraşılar boşa gitti.
22. Döneme girdik. Bazı milletvekilleri değişti, fakat Urfa’nın kaderi değişmedi. Suma Fabrikası şu anda da okul değil. Ama ihtiyaç, fazlasıyla yerinde. Dedik ya, Sabri Dişli babasının oğlu. Peşini bırakmadığı işin çözümünü bu sefer de Sayın Milletvekili Yahya Akman’dan bekliyor, bekliyoruz.
Urfa’nın meseleleri çözülmez değil ama galiba bizdeki talihsizlik çözülmüyor…
Nitekim Sayın Dişli’nin , düzenlenip turizme açılması için Milletvekilimiz Sayın Sabahattin Cevheri’nin himayesine emanet ettiği emsalsiz mozaikler meclis daha açılmadan Temmuz sıcağında bir yağmur afetine rastladı. Neredeyse Haleplibahçe tanınmaz hale gelecekti. Tabii içindeki mozaikle de…
Bu talihsizlik değil de nedir?
Dert çok, hem dert arıyoruz .2 yıl kadar önce Harran Üniversitesi’nde bir Turizm Yüksek Okulu ve Eğitim Fakültesi açılması için karar alındı. Hükümete sunuldu. Sayın Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı uygun gördüler. Ama henüz yetki çıkmış değil. Oysa bugüne kadar durum her ne ise bir an önce belli olmalı, hazırlıklar tamamlanmalı, Harran Üniversitesi bu ihtiyaç genişlemesi ile yoluna devam etmeliydi.
ıktidar millet vekillerimiz iş yapmak istiyorlarsa işte 2 yıl önceki kronik bir vaka. Çözümü sahibine şeref getirir. Artık bir bölge Üniversitesi haline gelmiş olan Harran Üniversitesi’nin gelişmesini kim istemez. Ama çalışıp netice almak gerekiyor. Nedense Urfa’nın işleri öyle tez hallolmuyor işte.