İbrahim Halil Okuyan
30 Ekim 2006
Avrupalı dostlarımızdan(!) Fransa yine bildiğini yaptı. Ermeni diasporası’nın kendine bir bayrak haline getirdiği 1915 katliamı yalanını şirak’a – Mirak’a yutturdu. 12 Ekim’de yapılan Fransız Meclisindeki oylama aleyhimize sonuçlandı. Eğer bu oylamanın sonucu Senatolarında da kabul edilir ve Cumhurbaşkanı Chirack tarafından da imzalanırsa kanunlaşacak. Yani “Ermeni soykırımı” yapılmıştır denilecek. Kanunlaşırsa ne olacak? Fransa sınırları içerisinde bir kişi kim olursa olsun; ister bir büyükelçi, ister bir tarihçi, isterse en üst makamdan bir siyasetçi; “1915 yılında olanlar bir Ermeni tehciri değildir, bir katliamdır..” demezse hapse atılacak, aylarca orada kalabilecek. Ayrıca yüzlerce euro para cezası yatıracak..” Oh ne âlâ Memleket.. Kendin pişir kendin ye.. Üç-beş Ermeninin oy’u için kendine ait bütün kültür değerlerini çiğne, Türkiye parlamentosunun tekliflerini hiçe say, kendi Ülkenin ve dünya basınının haklı uyarılarını görme, böyle bir rezaletin kanunlaşması için bütün varlığınla çalış… Bugün de, yarın da sorarlar sana; “Adaletin bu mu Fransa?” Ve en başta kendi milletinin fikir adamları bu sersemliğini affetmez. “Bizi de rezil ediyorsun” derler. Cezayir’deki, Ruanda’daki gerçek katliamlardan sabıkalı, Afrika müstemlekelerindeki her türlü sabıkalardan sorumlu Fransa Ermenilere destek çıkmakla neyi amaçlıyor? Bu görüntünün arkasında yine hiç sevmedikleri müslümanları dışlama amaçları var. Açık değilse bile gizliden haçlılar yine eleleler. Danimarkadaki islâm ve peygamber düşmanları ile Fransız parlamentosunda oturan milletvekilleri aslında bir yerde, aynı çatı altındalar. Onların iletişim mekanizmaları “ıslâm düşmanlığı” üzerine kurulu. Eh, Türkler de müslüman olduğuna göre fırsat bu fırsat. Onları (Yani bizi) AB’ye giriş sevdasından caydırmanın bir yolu da bu. Gelsin 1915 Ermeni katliamı(!).. Ermenilerin öldürdüklerinin Anadolu topraklarındaki toplu mezarları, Amerika’nın ve Avrupa’nın şehirlerinde katl’edilen hariciyecilerimiz, dünya tarihçilerinin ve fikir adamlarının söyledikleri hakikatlerin Fransızlar veya başka bir Avrupalı için değeri yoktur. “Ermeniler hıristiyandır. Onun için her zaman, her hal ü kârda haklıdırlar. Mağdur, edilmişlerdir..” felsefe bu… Türkler veya Müslümanlar islâm dininin mensubu olduğu için haçlıların onlara göre en amansız düşmanıdırlar. Zalimdirler. Onun için her fırsatta hor görülmeli, ezilmelidirler. ışte genel tavır ve ana felsefe bu. Onların kapılarında yalvarıp sürünmek yerine, kendimize dönsek, değerlerimizi bilsek, biribirimize sarılarak ilerlesek daha iyi olmaz mı? O zaman istedikleri kadar ürüyüp dursunlar, istedikleri engizisyon mahkemelerini kursunlar, bakalım ellerine ne geçecek… Bu kadar naz-niyazdan sonra 10-15 yıl sonra hâlâ “ucu açık ve kaçık” AB ye girsek n’olur, girmesek n’olur.. Belki o zaman Türkiye onları da sollar. Mevlâ görelim n’eyler, N’eylerse güzel eyler…