5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri doğrultusunda Türkiye genelinde olduğu gibi şanlıurfa’da da öğrenciler, ekâbirler sokaklarda, parklarda, piknik alanlarında çöp-atık topladılar.

Ağız maskeleri, eldivenler, tişörtlerle basına poz vermeler ve kendilerinin de pek inanmadığı demeçler..

Faaliyetin bitimiyle “Oh be kurtulduk” diyenlerin göstermelik çevre günü anlayışlarıyla; toprak, su, hava kirletildi ve dünya tüm canlılar için yaşanılması zor bir gezegen haline geldi.

Sanayileşme hırsı, sanayileşme hırsına kapılışlara; parasal veya mevkisel makamda kalma hırsı uğruna  göz yumanların olduğu bir dünyada  ve haliyle Türkiye’de ormanlar yok oluyor, sular kirletiliyor, hava kirleniyor, kişilikler kirleniyor. .

Öğrencilerin ellerinde eldivenler, poşetler,  ağızları bağlanmış bez maskeler ve birkaç saatlik etkinlikler göstermelikten başka bir şey değildir.

*

Ormanlar, turistik tesisler, otobanlar, maden işletmeleri uğruna son yıllarda büyük tahribatlara uğradı ve uğramaya devam ediyor.

Fabrikalar, işletmeler, ilçeler, iller her türlü atığı akarsulara, göllere, denizlere boşaltıyor.

Sular içilemez hale gelirken, balıklar ve diğer su canlıları ölürken, yetki ve sorumluluğu olanlarda ses yok.

Topraklar kirletilirken, çoraklaşırken,  yetki ve sorumluluğu olanlar kuşe baskı dergiler bastırıp, en fiyakalı resimlerini koydurtuyor.

Fabrikalar, işletmeler, araçlar, evler atmosferi kirletirken, yetki ve sorumluluğu olanlar koltuklarında ayak ayak üstüne atıp kahve içiyorlar.

Gülmüşümdür hep bu göstermelik etkinlikleri izlerken…

Düşünce ve davranış temizliğini yitiren insanoğlu, kendini, çevresini aldatıyor.

Türkiye’de ormanlar, hava, su kirleniyor. Yaşam can çekişiyor.

Dünya insanoğlunun hırsı nedeniyle can çekişirken, bir günlüğüne göstermelik etkinlikle “Dünya Çevre Günü”  kutlanıyor.

*

Seçim startı verildi, sonbaharda veya ilkbaharda seçim var” demiştim.

ıktidar Diyarbakır’da “GAP Eylem Planı”nı açıkladı. Hemen ardından ana muhalefet şanlıurfa ve Diyarbakır’da “Çiftçi kurultayı” düzenledi.

Gerçeklerden uzaklık, uzaklık, vatandaşın sorunlarından ‘bihabersizlik’ almış başını gidiyor.

Kavga gerilir ve halktan kopukluk had safhada.

Türkiye huzur istiyor. Türkiye birlik-beraberlik ve insanca yaşam istiyor ama ne yazık ki iktidar olma uğruna siyasiler Türkiye’yi sonu belirsiz mecralara sürüklüyor.

Sonbaharda veya ilkbaharda seçim var. ıktidar da muhalefet de halktan kopuk…

Ve Türkiye gerdiriliyor.

Siyasilerin Türkiye’yi sonu belirsiz mecralara sürüklemeye  çalışmasına seçmenler alet olmamalıdır.