Ömer Elçi
19 Aralık 2007
Kurban bayramı ve “ yollar kan gölü” manşetleri…
“Adam olmayız” ve bağlantılı olarak “ kader” tartışmaları yıllardır artarak devam etse de yaralanmalı, ölümlü kazalardaki artış önlenemiyor…
Denetimlerin pek olmadığı, trafikle ilgili bilgilerin sağlıklı verilemediği sürücü kurslarından ehliyet alan, sorumluluk duygusundan uzak canavar veya canavarcıklar sağlıklı asfaltlamaların yapılmadığı yollarda her gün onlarca insanın yaşamına son vermekle kalmıyor, ülke ekonomisine de milyonlarca YTL zarar veriyorlar…
Bir veya birden çok insanın yaşamına son verenler ise birkaç ay veya yıl cezaevinde kaldıktan sonra yine direksiyona geçiyorlar…
Sorumsuzluk, vurdumduymazlık, kadercilik Türkiye’nin çözümlemek istemediği en büyük sorun…
Her yıl on binlerce yaralanmalı, binlerce ölümlü kaza ve havanda su dövüş…
Kurban bayramında, şeker bayramında trafik canavarlarının kurbanı olan; insanları televizyonda izlerken boğazım düğümlenir, gözlerim nemlenir ve ağlarım çoğu kez…
*
Bakanlıklar, valilikler, kaymakamlıklar, trafik denetiminden sorumlu trafik polisleri ve Jandarma ne acıdır ki artık daha fazla eleştiri almakta.
Kimse ayranım ekşi demiyor…
Sürücü kendince haklı,sorumlu birimler kendince haklı.
Ama ömür boyu sakat kalan, günlerce, haftalarca acılar yaşayan ve ne acıdır ki ölenler haksız…
Yetim ve dul kalanlar haksız…
Yazılı basında trafik canavarlarının kurbanı olan; insanların haberlerini okurken boğazım düğümlenir, gözlerim nemlenir ve ağlarım çoğu kez…
*
Valilere, kaymakamlara, trafikten sorumlu birimlere ve en önemlisi sürücülere her geçen daha fazla sorumluluk düşmekte…
Türkiye’de bazı kesimlerin her geçen gün devleti küçük düşürücü çalışmalara daha fazla hız verdiği bir gerçektir…
Devleti temsil eden zaaflı devlet memurlarının da çoğaldığı acı bir gerçektir…
Çürük elmaların çoğalmasına dürüst, vatansever, görevini hakkıyla yapan polisler ve dürüst vatandaşlar müsamaha göstermemelidir…
Trafikten sorumlu birimler kendilerine sözle veya telefonla hatalı araç kullanan trafik canavarlarına anında veya güzergâhtaki uygun noktalarda gerekli işlemleri yapmak zorundalar…
Sorun Türkiye’de yaşayan her kesin sorunudur.
Valilerin, kaymakamların, trafik denetimcilerinin eşleri, çocukları, yakınları da trafik canavarlarının katliam yaptıkları yollardalar…
Canavarlar çürük elmalardan müsamaha gördüklerinden yollardaki kan göletlerini her yıl daha bir genişletiyor, daha da derinleştiriyorlar…
Kan göletlerindeki cansız bedenleri izlerken; acılı yakınlarının feryatları kulaklarımı tırmalarken boğazım düğümlenir, gözlerim nemlenir ve ağlarım çoğu kez…
*
Sorun hepimizin sorunu. Hiç kimse, hiçbir birim sorun benden kaynaklanmıyor deme lüksüne sahip değildir…
Her yıl trafik canavarlarına, trafik mahlûkatlarına binlerce kurbanın dramını okurken, izlerken boğazım düğümlenir, gözlerim nemlenir ve ağlarım çoğu kez…
Yine bayram, yine olmamasını dilediğimiz ama olması kaçınılmaz kazalar ve ölümlü, yaralanmalı kazalar…
Yine boğazım düğümlenecek, yine gözlerim nemlenecek ve ağlayacağım hiç tanımadığım insanlar için…
Sevdiklerinden, sevenlerinden ayrılırken, hiç tahmin edemeyeceğimiz acılarla kıvranarak ölen insanların acısı böğrüme; çocuklarının, eşlerinin ve de ölenlerin cılız çığlıkları kulaklarıma doluşurken boğazım düğümlenir, gözlerim nemlenir ve ağlarım çoğu kez…
Türkiye’nin kaderciliğine, sorumsuzluklarımıza, vurdumduymazlıklarımıza ağlarım çaresizce.
Tüm hemşerilerimin Kurban Bayramını kutlar, sevdikleri ile sevenleri ile nice bayramlar geçirmelerini dilerim…