Barutçu Hanı ne zaman kurtarılacak?

Haber Merkezi 3 hafta ago 4 min read

Nihat Çiftçi’nin Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde 2016-2018 yılları arasında restore edilen bir süre açık kaldıktan sonra kapatılan Barutçu Hanı’nın 6 Şubat 2023’tarihindeki Kahramanmaraş merkezli depremler sırasında hasar aldığı iddia edilmişti.

Tamamen kaderine terk edilen tarihi yapının onarılarak turizme kazandırılması isteniyor. bu konu uzun zamandan beri sosyal medya hesaplarında da gündeme taşınıyor. Restore edilerek kalıcı gelir kazandırması açısından Şanlıurfaspor’a verilmesini de önerenler var.

Bu konu geçen ay Büyükşehir Belediye Meclisinde ele alınmış, tarihi hanın turizme kazandırılması konusunda çalışma başlatılması önerisi oy birliğiyle kabul edilmişti.

Sosyal medyada bu anlamda paylaşılan bazı yorumlar şöyle:

Ahmet Balcı: Barutçu hanı Şayet kullanılmıyorsa Şanlıurfaspor’a devredilsin, geliri bir nebzede olsa can suyu olur. Yazık oluyor böyle güzel bir yerin bu şekilde harap bırakılması.

Müslüm yıldırım: Bir tek tarihi han olarak gümrük hanı pazarlanıyor. Barutçu Hanı da turizme katkı sağlayacaktı. Memleket için endişe duyan idareci varsa el atar belki.

Şükrü Alpagan: Aynı büyüklükte Diyarbakır’da Sülüklü han var. Yeri bundan daha derinde ama adamlar öyle güzel işletiyorlar ki imrenirsin.

DÜNYA NİMETİNE KÖR GÖZÜYLE BAKIYORLAR

Hacı Birsen: Urfa turizmi iyi yerlere gelsin diye Turizm A.Ş. kuruldu, sivil yönetim olsun diye kuruldu. Mendil resmi kurumların eline geçti. Koca sistem Valinin 2 dudağı arasında bitti, çöktü gitti. Belediye mülkiyetine sahip çıkmıyor. Hangi belediye geliyorsa dünya nimeti Urfa turizmine kör gözüyle bakıyor, tabi ki de görmüyor. Avukat sözleşme yapmasını bilmiyor, Vali ne yapacağını bilmiyor, Belediye zaten varlıklarının varlığından bihaber. Ayrıca depremde hasar görmedi, bürokrat diye geçinenlerin zihni hasarlı. Mal Kasım beyin malı ama işi bilmiyorlar, bilen ekibi bürokratı da yok, bilmekte istemiyorlar. İşi bilmeyen çok olursa olay bu olur. 2 aklı başında esnafa bırakılsa böyle olmazdı

Ömer Faruk Tokmak: Türkiye’nin sayılı iş adamlarından bir dostum Barutçu hanı için bundan önceki şahıslardan önce Valilik aracılığıyla kiralamak istemişti. Önceki Vali bey ile iş insanı dostuma köprü oldum. O beyefendi Urfa ya zaten hayranlığı olan değerli birisiydi. Ancak bundan önceki Vali bey ne yazık ki hatır karşılığı başka birine verdi. Ve durumu ortada. (Vali beyin suçu yok baskıcı feodalite var )

İbrahim Halil Beyaz: 45 yıl bu bölgede ömrümüzü harcadık. Bu proje böyle gitmez olmaz, çarşı esnafı temsilcileriyle görüşün, önerilerini dinleyin dedik. Bizi dinlemeden kiraya çıktılar.

BARUTÇU HANI TARİHİ

Bazı yerlerde “Delilan Hanı” olarak geçer. Barutçu hanı’nın ilk ve esas adı “Halil Beg Hanı”dır. Halil Bey, Birecikli meşhur şair ve mutasavvıf, aynı zamanda Kadiri şeyhi olan Sakıb Efendi’nin oğludur. Halil Bey o hanı 1800’lerin sonlarına doğru kendi öz parası ile yaptırmıştır; adı da o yüzden “Halil Beg Hanı”dır. O daha sonra bir Yahudi’ye satmıştır. Cumhuriyetten önce, daha Osmanlı zamanında… Sattığı kişi Saloman Davut Dayan adlı bir İran vatandaşıdır. Onun vefatından sonra hanın mülkiyeti oğlu Selim Dayan’a geçmiştir. Selim Dayan, üst katını ev olarak olarak, alttaki birkaç odasını da ticari ofis olarak kullanmıştır. O tarihten itibaren han “Yahudi Hanı” olarak anılmaya başlanmıştır. Bu arada kendisi de İran vatandaşı olan Selim Dayan’ın Cumhuriyet döneminde Türk vatandaşlığına geçtiğini de belirtmiş olalım. İşbu Selim Dayan da hanı 1957 yılında mahkeme kararı ile Reşi Aşiretine bağlı “Barutçu” ailesinden Mustafa oğlu Halil Barutçu’ya satıyor. “Barutçu” adı da buradan geliyor. Yoksa hanın Kurtuluş Savaşında barut deposu olarak kullanıldığı veya orada barut satıldığı, adının bu yüzden “Barutçu” olduğu diye bir şey söz konusu değil. Keşke o güzel han, sonradan yayılan bu adların yerine, kaynaklarda geçen esas adı ile yani “Halil Bey Hanı” olarak tanınsa…” (Kaynak: Cuma Hündür)