Nejat Karagöz
26 Haziran 2019
81 İl arasından 78. Olmuşuz.
Yüzü kızaran, utanan, bu mesleği (Eğitimciliği-Öğretmenliği)
hakkıyla yapamadığını söyleyip, istifa eden tek onurlu insan gördünüz mü?
Türkiye’nin 40 vilayetinin nüfusundan fazla öğrencisi olan
Urfa’nın bu acıklı, utanç verici, kahredici, rezil haline acıyan, bundan kendi
kusuru kadar üzüntü ve utanç duyan bir tek haysiyetli adama rastladınız mı?
Rastlayamazsınız!
Neden, biliyor musunuz?
Söyleyeyim:
Bir dönem benim çocuklarımdan birinin de okuduğu bir kız
lisesinde çocuğumun, öğrencilerin okula bıçak, sigara ve benzeri madde ve
malzemelerle geldiğinden şikâyet etmesi üzerine idare ile görüşmeye gittiğimde,
müdire hanımın “Benim niye haberim yok?” diye aptalca ve saygısızca bir soru
yöneltmesi üzerine çareyi çocuğumu okuldan almakta bulmuştum.
Ama aynı okula öğrenciyi kayıt ettirirken önüme konulan ders
seçme formuna yazdığım seçmeli derslerden bir tekinin bile okutulmadığını,
bunun nedenini sorduğumda ise “Veliler pek rağbet etmediler, sizin seçtiğiniz
dersleri isteyenler yeterli sayıya uluşmadığı için öğretmen getiremiyoruz!”
diye cevaplamışlardı.
Peki, bu seçmeli derslerin yerine ne okuttular dersiniz?
Siyer…
Şu anda iki çocuğum ortaokulda okumakta.
Bu çocuklara hafta sonları destek kursları veriliyor okulda.
Peki, hangi dersler okutuluyor dersiniz?
Din kültürü… Üsteli bu dersler hafta içi de en az altı saat
okutuluyor…
Bu ders haftada sekiz saatten fazla okutuluyor ve idare
“Emir yukarıdan…” diye topu taca atıyor.
Eh, bu kafa ile bu kapasite ile bu anlayış/sızlık ile
varacağınız yer de burasıdır.
Ve kesinlikle şikâyetçi olduğunuzu da düşünmüyorum.
Çünkü siz, başımıza ne geliyorsa, şu okumuş-yazmışlardan
geliyor diyebilecek kadar karanlık, çağdışı, kimselersiniz…
Velilere gelince;
Maddi gücü olan özel dershanelerden yardım alarak çocuğunu
bir adım öne çıkarıyor, olmayanlar ise bu ortaçağ kafasına mahkûm…