Konuk Yazar
30 Ekim 2018
Uzm.Dr.Hülya Turgut
Yaşayanlar için umut her zaman vardır. Umutsuzluk, ölüler içindir. THEOKRİTOS
Umutsuzluk, insanın dışındaki bir olay değildir. Tamamen içten gelen ve kendimize yönelik bir bıkkınlıktır. Yaşayan her şey umutlu olduğu için vardır. Umut hayatın olmazsa olmazlarından biridir. Umutsuzluk ise geleceğe dair beklentilerimizin olumsuz yönde olduğu duygusal durumdur ve baş edilmesi en güç duygulardan biridir. Sürekli kullandığımız bir kelime ‘olmaz’ın aslında “yapamam” olduğunu fark edebildiğinizde, yapabilmenin zorluğuna rağmen yine de umutsuzluğu seçer misiniz?
Umudu olan insan her zorluğu göğüsleyebilir, tüm acı ve sıkıntılara katlanabilir. Birçok kişide de umutsuzluk duygusu derinlere bastırılmıştır ve bu duygu başarıyı ve mutluluğu engeller. Bununla birlikte; tüm umutları bir kişiye bağlamak da, bir çeşit umutsuzluktur aslında. Umutsuzluk girdabına giren birçok kişinin hayat öykülerinde karşılıksız bir aşk, arkadaş veya sevgili tarafından uğranılan bir ihanet, işyerinde haksızlığa uğrama, sınavlarda uğradığı bir başarısızlık gibi travmatik bir hikaye bulunur. Önemli olan yaşanılan travmanın niye bu kadar tepkisel bir cevaba yol açtığını farketmektir. Asıl çözüm ise görünürdeki travmanın altındaki derin umutsuzluğu bulup, ortaya çıkarmaktır.
Umutsuz kişi çoğu zaman, içten olamamanın getirdiği keder içindedir. Çözüm girişimleri başarısızlığa uğradıkça, kişi giderek kendisinden uzaklaşır. Ve tekrarlanan başarısız deneyimler umutsuzluğu artırır.
Anlaşılacağı gibi umutsuzluk, sadece depresyonda görülmüyor, hepimizin başına dönem dönem gelebilecek bir ruh hali. Ama sağlıklı insanlar onu genellikle çok kısa sürede ve kolayca atlatabiliyorlar. Ancak kalıcı bir hale dönüşmüşse, çabayla değişmiyor ve bir süre sonra insanda adım atacak güç ve enerji bırakmıyorsa, işte o zaman umutsuzluk, depresyonun en önemli belirtisini oluşturuyor olabilir. Kendimizi bazen kendimize, çevremize ve dünyaya yararsız biri gibi hissetmemiz de bize bir umutsuzluk duygusu verir. Keskin ve yakıcı bir umutsuzluk içinde kendimizi beş para etmez bir nesne bir şey olarak görüp kahrolabiliriz.
En umutsuz görülen zamanlarda, umutsuzluk yerine umudu, vazgeçmek yerine mücadeleyi seçmenin faydalarını kendimizde ya da çevremizdeki kişilerde mutlaka görmüşüzdür. Umutsuzluk karanlık bir duygu. Karanlık içinde kalmaya da, bırakılmaya da karşı çıkmak gerek.
Neye ihtiyacınız varsa, Size kendinizi ne iyi hissettirecekse onu yapın ve gerektiğinde de bir psikiyatri uzmanından destek istemekten çekinmeyin. Sizi yukarı taşıyacak, eski günlerinize döndürecek insanları arayın, umutsuzluğa sürükleyecek olanları değil. Unutmayın ki hiçbir şey değişmez değildir.
Talihsizlik duygusu yerine, sorununuz ne kadar büyük ve katlanılmaz da olsa, bunu er geç çözülebilecek bir sorun olarak görmeye başladığınız anda, tedavinin en büyük adımı atılmış olacaktır.