Mehmet Salih ŞANSAL
20 Nisan 2018
Nüfusumuz 2 milyon civarında, buna 550 bine yakın Suriyeliyi ekleyin, etti mi 2,5 milyon…
Bu nüfus yoğunluğu ve ortaya çıkan ihtiyaçlar karşısında hükümete sesimizi yeterince duyuramıyoruz.
Suriyelilerin oluşturduğu nüfus yoğunluğu ve Urfa’nın yarıya yakınının çocuk olması bile tek başına pozitif ayrımcılığa tabi tutulmamızı gerektiriyor.
Anlatamıyoruz.
Eğitim, Sağlık, Tarım-Hayvancılık, Sanayi, Ulaşım alanında sorunlar dağ gibi…
Etki altına alamıyoruz hükümeti..
*
‘Urfa’nın sorunları ile ilgili Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Ahmet Eşref Fakıbaba öncülüğünde toplantılar yapıldı, ilgili Bakana çıkıldı’ benzeri haberleri ne zaman yazsak, vatandaş tepki gösteriyor:
-Kardeşim, bana masal anlatmasınlar. . Urfa’nın çözüm bekleyen problemleri konusunda, mesela işsizlik konusunda, sağlıkta, ulaşımda çektiğimiz çile konusunda hangi adımlar atılıyor?’ Onu anlatsınlar!’
Bitmek bilmeyen toplantılar hiç mi eyleme dönüşmüyor?
O kadar da insafsız değiliz, mutlaka dönüştüğü zamanlar oluyor ama yeterli değildir. Daha hızlı olunmalıdır.
Örneğin Kuzeybatı Çevre yolu 2 ayrı firmaya ihale edilebilirdi. Keza; Karaköprü ve Haliliye’yi GAP Vadisi üzerinden kanala yaptırılan çelik köprüler vasıtasıyla birbirine bağlayacak Çevre yolu projesine kaynak sağlanabilir, gayrimenkul satmak zorunda kalan, çoğu zaman alıcı bulamayan Büyükşehir’e destek olunabilir.
*
Seçimin ‘çantada keklik’ ili olarak görülmesinden midir nedir, Urfa’nın öncelikleri geçiştiriliyor.
Geçmişte böyleydi, bu günde böyle..
Yine Dicle EDAŞ’la anlaşmaya varılmış gibi bir hava yaratılırsa, Vaat kitapçıklarında daha önce hatırladığınız projeler yer alırsa şaşırmayacağız.
Bundan önce olduğu gibi..
‘Çal bir-iki parmak balı, topla Urfalıdan oyu!’ filmi tekrarlanmak üzeredir.
Öyle ağrıma gidiyor ki!..