Mehmet Salih ŞANSAL
30 Kasım 2016
Mehmet Salih Şansal
Urfaspor PTT 1. Lige çıktığından beri sezon ortası ilk kez bu kadar demoralize durumda..
Yapıcı eleştirilere belki de en fazla ihtiyaç duyulan bir dönemdeyiz. Bu girdaptan kurtulmak kolay olmayacak…
Futbolun içinde olanların çoğu , ‘Urfasporlu oyuncular kendi kapasitelerinin altında bir performans gösteriyor’ görüşünde… Ben de böyle düşünüyorum.
Bu durumda akla ister istemez maddi sıkıntılar geliyor. Zaten hiçbir yönetici, ‘Maddi sıkıntı yok, oyunculara günü gününe ödeme yapılıyor’ diyecek durumda değil.
Kulüp tesisleri ve stat elektriğinin borcundan dolayı kesilmesi yaşanan problemlerin dışa vurumuydu.
Söz verildiği halde ödeme yapılmazsa oyuncu kendini maça veremez, performansı düşer.
Otorite olmaya gerek yok, herkes bilir; Futbolun genel kaidesidir bu.
Başarı istiyorsan oyuncunun kafasını rahat ettirmelisin.
Biz ne maddi, ne de manevi anlamda bunu yapabilmiş değiliz.
Sosyal medyadaki sert eleştirileri futbolcular da okuyorlar elbet.
Etkilenmemeleri mümkün mü?
Biraz empati yapıp kendimizi onların yerine koyalım.
Şanlıurfaspor’da futbolcusun antrenman sonrası tesislerde duşa girmişsin, sabunlanmışsın. Sıcak su bir anda kesiliyor. Aman duman derken, öğreniyorsun ki tesislerin elektriği kulübün borcundan dolayı kesilmiş…
Böyle bir durumda ne düşünürsünüz!..
Yöneticinize saygınız kalır mı?
*
Ünal Karaman döneminde sakatlıklar ve oyuncuların cezaları da sıkıntılara tuz biber oldu.
Hoca tam defans, orta saha, forvet kurgusunu oluşturmuş, bir oyuncu 3 maç ceza almış, bir kaçı sakatlanmış. Aslında sezon başında 25 kişilik kadro hep bu gibi olasılıklar hesap edilerek oluşturulur. Ancak alternatif oyuncunun da kafası rahat değilse ‘Benim paramı ödeyecekler mi?’ gibi kaygılar taşıyorsa, yönetimle aralarında bir güven bunalımı oluşmuşsa yedeklerden de beklenen randımanı alamazsınız.
Urfaspor’da şimdi aynen bu durum yaşanıyor.
Yeni bir kadro kuran, bazı transferleri lig başlarken gerçekleştiren bir takımın istenen seviyeye gelmesi uzun bir süreci gerektiriyor.
Unutmayalım ki; bu yönetim ‘yüksekten uçmayalım, düşük bir bütçeyle ligde tutunacak bir kadro kuralım’ anlayışı ile yola çıktı.
Oyuncunun kalitesi ortada.
‘Urfaspor formasını taşıyanlar şartlar ne olursa olsun sahaya çıkıp formasının hakkını vermelidir. Bugüne kadar hiçbir oyuncunun parası Urfaspor’da kalmamıştır. Parasını zamanında alamasa bile şikayet eder, Federasyon gelirlerine el koydurur, bir şekilde parasını alır’’ Elbette böyle düşünenler olabilir, saygı duyarım. Ancak kabul etmek gerekir ki mantalite olarak böyle bir durum yok. Öyle olmasa Gaziantep Büyükşehir Belediye maçı Urfaspor açısından pozisyonsuz bitmezdi. O goller yenilmezdi.
İçeriden aldığım bilgiler şu: Yönetim içinde gruplaşmalar var. Yöneticiler oyuncularla yüz-göz olmuş. Bir disiplin zaafiyeti söz konusu.. Lakayıtlık tavan yapmış, Oyuncular hocalarını ciddiye almıyor.
Düşen takımları inceleyip nerede yanlış yaptıklarına bir bakın. Urfaspor’da inanın aynı yanlışlar yapılıyor. Yıllardır 1. lige çıksın diye çırpındık, şimdi bir alt lige düşürmek adına elbirliğiyle çalışıyoruz.
*
Sezon başında Kulüp Fahri Başkanı Mehmet Ekinci hiçbir maçı kaçırmıyordu, sürekli takımın arkasında olduğunu hissettiriyordu. Alınan kötü sonuçlardan sonra o da ortalıktan kayboldu. Sadece o değil, birçok yönetici kayıp.
Tüm yük Başkan İsmail Bağıban ve birkaç arkadaşının sırtında.
Vali Güngör Azim Tuna’nın çabalarını yok sayamayız. Kendisine iletilen ‘Şanlıurfaspor’la ilgilen’ talimatı doğrultusunda elinden geleni yapıyor. Ama o da şaşkın. Ne STK’lar, ne işadamları Şanlıurfaspor’un bu durumunu kendine dert etmiş değil. Bu kulübün tanıtım adına nasıl bir misyon üstlendiğini görmek istemiyorlar.
Şehrin dinamikleri acilen toplanıp, Şanlıurfaspor’u içinde bulunduğu ekonomik krizden kurtarmanın yollarını aramalıdır.
Teknik Direktör sorununun bu anlamda hemen çözüme kavuşturulması gerekiyor. Hele ilk yarı bir bitsin sonra düşünürüz denilemez.
6 haftada 2 puan toplayabilen bu takımın toparlanması yaratılacak bir sinerjiye bağlı
Oyuncuya güven aşılanması gerek, çünkü ilk yarının sona ereceği zamana kadar toplanması gereken puanlar var.
Eleştirelim, sorgulayalım ama yapıcı olmaya çalışalım.
*
Ünal hoca giderayak; ‘Başka Urfaspor yok, ona sahip çıkın’ derken eminim yüreğinden geçeni söylemişti.
Kulübümüzü düzlüğe çıkaracak şey işte bu cümlelerde gizlidir.
Bunu yapmamakta ısrar mı ettik, o zaman Urfaspor’un gideceği yer bellidir.
‘Koskoca Urfa, bu kulübe sahip çıkamadı’ derler.
‘Siyasetçi şunu yaptı bunu yaptı. Şundan oldu, bundan oldu’ dediğinizde sorarlar:
Peki siz ne yaptınız?