Konuk Yazar
21 Kasım 2016
Selda Kaya
olmak üzere toplumun büyük bir kesimi infial içinde.
Üstelik bu kez
saflar kesin ayrılmış da değil. Her kesimden itiraz sesleri yükseliyor
“Tecavüzcüye af” olarak değerlendirilen yasaya.
Önce neler
olduğunu bir hatırlayalım.
2005’te yürürlüğe
giren düzenlemeyle, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan evlenme halinde tecavüz
suçunun düşmesi kaldırıldı ve rıza olsa bile cinsel istismar suçunun cezası 16
yıla çıkarıldı. Amaç küçük yaşta yapılan evliliklerin önlemekti.
Ancak Anayasa
Mahkemesi, mağdurun yaşı, istismarın niteliği gibi durumlar gözetilmeksizin
aynı cezanın uygulanmasını ‘orantısız’ ve ‘ölçüsüz’ yaptırım görerek, cinsel
istismardaki 16 yıl ceza verilmesine ilişkin iki hükmü iptal etti. Hükümete de
kademeli düzenleme yapılması için süre verdi. Böylece hükümet TCK’nın,
‘Çocukların cinsel istismarı’ başlıklı 103. maddesinin, AYM’ce iptal edilen 1
ve 2. fıkrasını yaşa göre kademeli olarak yeniden düzenledi.
YENİ DÜZENLEME
Buna göre, çocuğu
(12-18 yaş) cinsel yönden istismar eden kişi 8 yıldan 15 yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılacak.
Cinsel istismarın
sarkıntılık düzeyinde kalması halinde 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası
verilecek. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza,
istismar durumunda 10 yıldan, sarkıntılık durumunda 5 yıldan az olamayacak.
Cinsel istismarın
vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi
durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunacak.
Mağdur 12 yaşını
tamamlamamışsa ceza en az 18 yıl olacak.
Ancak geçtiğimiz
hafta verilen önergeyle, “Alt komisyon ve Adalet Komisyonu’nda hiç konu
edilmeyen” bir değişiklik yapıldı. Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) eklenen
geçici maddeye göre, 16 Kasım 2016’dan önce ‘cebir, tehdit, hile veya iradeyi
etkileyen başka bir neden olmaksızın’ işlenen cinsel istismar suçlarında
mağdurla evlenen mahkve sanıkların cezaları CMK’nın 231. maddesindeki koşullara
bakılmaksızın ertelenecek.
Hükümlülerin ise
cezaları infaz edilmeyecek.
4 BİN KİŞİ TAHLİYE
EDİLECEK
Bu durumda tasarı
kabul edilirse, TCK’nın 16 yıl hapsi gerektiren ‘çocuğun cinsel istismarı’
yargılamalarında hüküm açıklanmasının ertelenmesi, hüküm verilmişse infaz
ertelemesi kararı verilerek, sanık ve hükümlüler salıverilecek.
Çocuk istismarında
‘suça azmettiren’ veya ‘işlenişine yardım eden’ konumundaki anne ve babalar
hakkındaki açılmış soruşturmalarda takipsizlik verilecek.
Açılan kamu
davaları düşürülecek, kesinleşen ve infazına başlanan hapis cezalarında ise
infaz ertelenip tahliye yolu açılacak.
Adalet Bakanı
Bekir Bozdağ, 3-4 bin kişinin tahliye edileceği bilgisi verdi.
Bu hükmün, geçici
bir düzenleme, örtülü af şeklinde işleyeceğini, sadece geriye dönük bir defa
uygulanacağını söyledi. 16 Kasım 2016’dan sonra da 17 yaşından küçük bir kızla
rızası ve imam nikahı da olsa ‘çocuk istismarı’ suçu sayılacak; fail
cezalandırılacak.
Kısacası hükümet,
Medeni Kanun’daki resmi evlilikte 17 yaş sınırı nedeniyle resmi nikahla
evlenemeyen, kucağında bebekle mağdur olan çocuk gelinleri korumak ve
kocalarını hapisten çıkararak, yaşanan sorunu çözmek için yapıldığını söylüyor.
ANCAK…
Ancak gözden
kaçırılmaması gereken bir konu var ki esas önemli olan da bu.
Kamuoyu haklı
olarak 103. Madde için verilen önergenin “tecavüzcüye affa” yani 103.
Madde için verilen önergenin 2. Maddesine yoğunlaşmış bulunuyor.
Oysa “12-15
yaş arası çocuklar” için getirilmek istenen ve cinsel ilişkiye
“küçüğün rızası, ailenin onayı, fiili evlilik” durumlarında
cezasızlık getirecek 1. madde bu aftan daha da tehlikeli.
Şöyle de
diyebiliriz:
1. maddedeki 12
yaş düzenlemesi, şu anda görülmekte olan davalardaki sanıkları kurtaracak ve
bundan sonra 12 yaş üstü bütün kız çocuklarının üzerinde her türlü cinsel
ilişki uygulanabilir ve evlendirilebilir hale gelmesine neden olacak.