Köşe Yazısı

ŞÜKREDEBİLMEK…

Cüneyt Gökçe

Cüneyt Gökçe

Tüm Yazıları Gör

Yeryüzünde yaşayan insanların farklı
kabiliyetlerde yaratıldıkları ve değişik imkânlara sahip kılındıkları bilinen
bir husustur.


Öyle ya; kimisi bolluk içerisinde saraylarda
yaşarken kimisi de hayatını zindanlarda geçirme durumunda kalmaktadır. Ancak
bütün bu gerçeklerle birlikte bir doğru daha vardır ki, insanlar olaylara
bakışları ve sahip oldukları imkânlara yaklaşımları ile doğru orantılı bir
duruma bürünmektedirler.

Bolluk içerisinde yüzen ama halinden memnun
olmayıp şükretmeyen nice insanların yanı sıra; deyim yerindeyse kıt kanaat
geçinen ancak huzurlu bir şekilde şükür içerisinde yaşayan nice insanlar vardır.


“Dünya işlerinde kendinizden aşağıda olanlara
bakınız; ahiret işlerinde ise sizden daha yukarıda olanlara bakınız; nimeti hor
görmemenize en çok yarayışlı olan budur” şeklindeki hadis-i şerif bu konuda
bizlere önemli bir ipucu vermektedir. Başka bir deyimle: Huzur ve mutluluğu
sağlayan faktörlerin başında, verilen nimete şükretmek gerçeği gelir. Nitekim
yüce Allah da Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de  “şükrederseniz
artırırım” buyurmakta ve bu konudaki yaklaşımımız için  bir ölçü ortaya
koymaktadır..

“Teşekkür ederim Allah’ım”; ve “Sana şükürler
olsun ey Rabbim” şeklindeki sözlü ifadelerimiz elbette ki bir şükür çeşididir;
ancak şükretmenin sadece bundan ibaret olmadığını da bilmemiz gerekir.

Buna göre, nimetleri; veriliş hikmetine uygun
olarak kullanmak bir şükür türü olduğu gibi; her organ ve duygumuzun da kendine
göre bir şükrü vardır.

Şu halde, helal lokma peşinde koşmak şükürdür.

İktisatlı davranmak şükürdür.

Kısmetine razı olmak şükürdür.

Hırslı olmamak şükürdür.


Eli, ayağı, gözü kulağı haram ve zulümden korumak
şükürdür.

Nimetin değerini bilmek şükürdür.

Fakir fukaranın yardımına koşmak şükürdür.

İnsanlığın hizmetinde olmak şükürdür.

Organlarımızla hayırlı ve güzel işler yapmak
şükürdür.

Kısacası, nimeti nimet verenin rızası
doğrultusunda kullanmak şükrün ta kendisidir.

Nankörlükten uzak durup şükretmesini bilen
kullardan olmamız temennisiyle sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazısı

ŞÜKREDEBİLMEK

Cüneyt Gökçe

Cüneyt Gökçe

Tüm Yazıları Gör

 

Yeryüzünde yaşayan insanların farklı kabiliyetlerde yaratıldıkları ve değişik imkânlara sahip kılındıkları bilinen bir husustur.

Öyle ya; kimisi bolluk içerisinde saraylarda yaşarken kimisi de hayatını zindanlarda geçirme durumunda kalmaktadır. Ancak bütün bu gerçeklerle birlikte bir doğru daha vardır ki, insanlar olaylara bakışları ve sahip oldukları imkânlara yaklaşımları ile doğru orantılı bir duruma bürünmektedirler.

Bolluk içerisinde yüzen ama halinden memnun olmayıp şükretmeyen nice insanların yanı sıra; deyim yerindeyse kıt kanaat geçinen ancak huzurlu bir şekilde şükür içerisinde yaşayan nice insanlar vardır.

“Dünya işlerinde kendinizden aşağıda olanlara bakınız; ahiret işlerinde ise sizden daha yukarıda olanlara bakınız; nimeti hor görmemenize en çok yarayışlı olan budur” şeklindeki hadis-i şerif bu konuda bizlere önemli bir ipucu vermektedir. Başka bir deyimle: Huzur ve mutluluğu sağlayan faktörlerin başında, verilen nimete şükretmek gerçeği gelir. Nitekim yüce Allah da Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de  “Şükrederseniz artırırım” buyurmakta ve bu konudaki yaklaşımımız için  bir ölçü ortaya koymaktadır..

“Teşekkür ederim Allah’ım”; ve “Sana şükürler olsun ey Rabbim” şeklindeki sözlü ifadelerimiz elbette ki bir şükür çeşididir; ancak şükretmenin sadece bundan ibaret olmadığını da bilmemiz gerekir.

Buna göre, nimetleri; veriliş hikmetine uygun olarak kullanmak bir şükür türü olduğu gibi; her organ ve duygumuzun da kendine göre bir şükrü vardır.

Şu halde, helal lokma peşinde koşmak şükürdür.

İktisatlı davranmak şükürdür.

Kısmetine razı olmak şükürdür.

Hırslı olmamak şükürdür.

Eli, ayağı, gözü kulağı haram ve zulümden korumak şükürdür.

Nimetin değerini bilmek şükürdür.

Fakir fukaranın yardımına koşmak şükürdür.

İnsanlığın hizmetinde olmak şükürdür.

Organlımızla hayırlı ve güzel işler yapmak şükürdür.

Kısacası, nimeti nimet verenin rızası doğrultusunda kullanmak şükrün ta kendisidir.

Nankörlükten uzak durup şükretmesini bilen kullardan olmamız temennisiyle mübarek Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum.

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazısı

ŞÜKREDEBİLMEK…

Cüneyt Gökçe

Cüneyt Gökçe

Tüm Yazıları Gör

Yeryüzünde yaşayan insanların farklı kabiliyetlerde yaratıldıkları ve değişik imkânlara sahip kılındıkları bilinen bir husustur.
Öyle ya; kimisi bolluk içerisinde saraylarda yaşarken kimisi de hayatını zindanlarda geçirme durumunda kalmaktadır. Ancak bütün bu gerçeklerle birlikte bir doğru daha vardır ki, insanlar olaylara bakışları ve sahip oldukları imkânlara yaklaşımları ile doğru orantılı bir duruma bürünmektedirler.
Bolluk içerisinde yüzen ama halinden memnun olmayıp şükretmeyen nice insanların yanı sıra; deyim yerindeyse kıt kanaat geçinen ancak huzurlu bir şekilde şükür içerisinde yaşayan nice insanlar vardır.
“Dünya işlerinde kendinizden aşağıda olanlara bakınız; ahiret işlerinde ise sizden daha yukarıda olanlara bakınız; nimeti hor görmemenize en çok yarayışlı olan budur” şeklindeki hadis-i şerif bu konuda bizlere önemli bir ipucu vermektedir. Başka bir deyimle: Huzur ve mutluluğu sağlayan faktörlerin başında, verilen nimete şükretmek gerçeği gelir. Nitekim yüce Allah da Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de  “şükrederseniz artırırım” buyurmakta ve bu konudaki yaklaşımımız için  bir ölçü ortaya koymaktadır..
“Teşekkür ederim Allah’ım”; ve “Sana şükürler olsun ey Rabbim” şeklindeki sözlü ifadelerimiz elbette ki bir şükür çeşididir; ancak şükretmenin sadece bundan ibaret olmadığını da bilmemiz gerekir.
Buna göre, nimetleri; veriliş hikmetine uygun olarak kullanmak bir şükür türü olduğu gibi; her organ ve duygumuzun da kendine göre bir şükrü vardır.
şu halde, helal lokma peşinde koşmak şükürdür.
ıktisatlı davranmak şükürdür.
Kısmetine razı olmak şükürdür.
Hırslı olmamak şükürdür.
Eli, ayağı, gözü kulağı haram ve zulümden korumak şükürdür.
Nimetin değerini bilmek şükürdür.
Fakir fukaranın yardımına koşmak şükürdür.
ınsanlığın hizmetinde olmak şükürdür.
Organlımızla hayırlı ve güzel işler yapmak şükürdür.
Kısacası, nimeti nimet verenin rızası doğrultusunda kullanmak şükrün ta kendisidir.
Nankörlükten uzak durup şükretmesini bilen kullardan olmamız temennisiyle sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir