Mehmet Salih ŞANSAL
29 Eylül 2016
Benim bir eniştem var. Kendisi gemicidir, belli mevsimlerde dünyayı dolaşır. Futbola acayip meraklıdır nereye giderse gitsin, Şanlıurfaspor’u mutlaka takip etmenin bir yolunu bulur. Telefonda bazen PTT 1. Ligi ve Şanlıurfaspor’u tartışırız. Bu yönüyle birçok arkadaşının sarı yeşilli takıma özel bir sempati duymasını sağlamıştır.
Sezon başladığından beri bir değerlendirme yapamadık. Çünkü maçlar Televizyondan yayınlanmıyor.
Genel anlamda belirtmek gerekirse futbolun bu insanları birbirine yaklaştırma ve şehirleri tanıtma fırsatı elimizden alındı.
Yayın krizi konusunda bu güne kadar çok şey okuduk. Elbette ki sosyal medyada yazılanların ışığında herkes sorunu kendine göre yorumluyor.
Ülkemizin geçirdiği olağanüstü dönem, ekonomideki olumsuzluklar sponsor bulamamanın nedenleri arasında sayılabilir. Ancak bana göre bu krizin temelinde futbolumuzun kötü yönetimi yatıyor. 16 şehir takımının yer aldığı lig cazibesini yitirmiş durumda. Yitirdiği içinde TFF sezon başından beri lige isim sponsoru bulamıyor.
Normal olan şey bunun nedenlerini ortaya koyup futbolun cazibesini ortaya çıkaracak, sponsorların sırada beklediği bir ortamı yaratmaktır değil mi? Ben de basiretsiz, günü kurtarma peşinde, hükümetin güdümündeki Futbol Federasyonu’ndan bunu beklemiyorum.
Görünen o ki kulüplerin borç batağı sürecek, ta ki futbolumuzu tamamen tükeninceye kadar.. Bunun düzeleceğine ilişkin bir umut kıvılcımı yok.
Bu çöküş neden? Futbolu yönetirken, nerede yanlış yapıyoruz. Kulüplerin altyapıya önem vermesi için neler yapılması lazım?
Kimsenin bu konuları kendine dert ettiği yok.
Şanlıurfaspor olarak biz sezon başında siyasi baskıyla, eğer öyle eğer böyle paçayı kurtardık. Elazığspor, Mersin İdmanyurdu ve Samsunspor transfer yasağı nedeniyle geçen sezonki kadrolarıyla mücadele ediyor.
Kulüplerin çoğu krizde..
Şanlıurfaspor’un son borç rakamı geçtiğimiz hafta Kulüp Başkanı İsmail Bağıban tarafından 36 milyon 426 bin lira olarak açıklanmıştı. Bu borçların nasıl temizleneceği belli değil.
Sezon başında ‘forma ve stat reklamlarından, maç yayınlarından şu kadar gelir elde ederiz’ diye yapılan hesaplar suya düşmüş durumda. Maçlar yayınlanmadığı için kulüp kimseden reklam alamıyor. Bu, Şanlıurfaspor gibi parasal sorunlar yaşayan, transfer taksitlerini bile ödeyemeyen kulüpler için büyük bir gelir kaybı demek.
Bir başka handikap şu; maçlar Televizyondan yayınlanmamasına rağmen karşılaşmalar boş tribünler önünde oynanıyor. Şanlıurfaspor Kulübünün bu sezon başından beri sattığı Passolig kartı sayısı kaç biliyor musunuz; Sadece bin 600.
O eski heyecan kaybolmuş.
‘Memleketimizin takımı’, ‘Gidip destek verelim’, gibi duygular aşınmış, Futbol seyircisi küsmüş, küsenleri geri getirmek için hiçbir gayret yok.
Geçen hafta Bandırmaspor maçının oynandığı berbat GAP Arena çimleri her şeyi adeta özetler nitelikteydi.
Futbolumuzun hali işte bu…
Debelenip duruyoruz..