Urfa Halkının Dört İsyanı
Çok partili döneme geçildikten sonra Urfa’da yapılan genel seçimler ve Belediye seçimlerinde, parti üyeleri ve seçmenlerin parti teşkilâtlarının aday tespitlerinden duydukları rahatsızlıklar, kamuoyunu hep meşgul etmişti. Yapılan ön seçimlerin sonuçları parti üyeleri tarafından daha kabul edilebilir bulunuyor, parti yönetiminin müdahalesiyle Merkez’den belirlenen adaylar hep tepkiyle karşılanıyordu. Bu tepkiler zaman zaman “Oylamaya katılmama” şeklinde kendini gösterdiği gibi zaman zaman diğer partilerin adaylarına oy vermek şeklinde de ortaya çıkabiliyordu. Siyasal hayatın önde gelen yerel aktörleriyle şehrin güçlü figürlerinin etkisi altında gerçekleşen bu tür tepkiler milletvekili seçimlerinde de görülmekle birlikte toplumda görünürlük kazanması daha çok yerel seçim dönemlerindeydi.
1)Urfa’nın siyasal hayatında çok partili döneme geçişle birlikte başlayan ve dört yerel seçimde tekrarlanan bu tür tepkilerin ilki 1946 yerel seçimi öncesinde gündeme gelmişti. 1933 yılından beri Belediye Başkanı olan Ömer Alay’ın değişmesi gerektiğini düşünen tek parti döneminin önde gelen bir kısım iktidar partilileri, genç avukat Av. Fazıl Kürkçüoğlu’nu adaylık için ikna ettiler. Daha sonra, seçime girme hakkı olan iki partiden biri olan Milli Kalkınma Partisi’nden aday gösterilen Fazıl Kürkçüoğlu, durumdan memnuniyetsiz partililerle şehir halkının önemli kısmının oylarını alarak çok partili dönemin ilk/muhalif Belediye Başkanı seçildi.
2) Bu seçimden 27 yıl sonra 1973 yılı Belediye seçimlerinde ortaya çıkan tepki de aynı nedenlerleydi. Mustafa Kılıç’ın;10 yıllık (1963-1973) Belediye Başkanlığı’ndan sonra o dönem yeni kurulan Demokratik Parti’ye geçip milletvekili adayı olması üzerine, hem o gelenekten hem de yeni çıkan adaylardan memnun olmayan kesimler seslerini yükseltmeye başladılar. Çoğunluğunu şehir gençlerinin oluşturduğu UMUD (Urfa Mücadele ve Uyanış Derneği) etrafında toplananlar, içlerine şehrin siyasete aşina geleneksel ailelerinden orta yaş gruplarını da katarak Kadri Barut’un bağımsız aday olarak gösterilmesi hususunda karar alıp büyük bir heyecan ve enerjiyle çalışmaya başladılar. Yaratılan yoğun heyecan ve etkileşim sonucunda çok düşük bir katılımla gerçekleşen seçimden, bağımsız aday Kadri Barut %30 civarındaki oy oranıyla, zaferle çıktı.
3) 1973 seçiminden 36 sene sonra gerçekleşen 2009 yerel seçimleri de “Fakıbaba olayı” olarak siyasal tarihimizde yerini almış, ANAP kökenli olup AKP’ye katılan ve başarılı bir Belediye Başkanlığı dönemi (2004-2009) yaşayan Ahmet Eşref Fakıbaba, partisinin 9 milletvekilinden 7 sinin karşı çıkması nedeniyle aday gösterilmeyince seçimlere “bağımsız aday” olarak katılmaya karar vermişti. Saadet Parti’sinin deneyimli ve birikimli ekibini de yanına alan Fakıbaba AKP ile mücadeleye hazırdı. Parti Genel Başkanı Erdoğan’dan kaynaklandığı yayılan “Ceketimi koyarsam kazanırım” ve Fakıbaba’nın adaylığına karşı çıkan yedi milletvekilini sembolize eden “Yediler“ sloganlarıyla halkın belleğinde iz bırakmış olan 2009 yerel seçimleri, AKP’nin % 39 oyuna karşılık aldığı % 44 oyla Fakıbaba’nın zaferini getirdi ve “siyasî bir kişilik ”ve “örnek olay” olarak Türkiye çapında tanınmasını sağladı.
4)Fakıbaba olayından 15 sene sonra Urfa halkı yerel seçimlerde dördüncü “Siyasî ayaklanma”sını yaşadı. AKP’de, 2024 yerel seçimleri için yapılacak aday tespitinde yukarılardaki tartışmaların sesleri Urfa’dan duyulup anlık olarak izleniyordu. Bir gün kesin aday olarak medyada yer alan isimler kısa bir sürede değişiyor, yerine başka isimler geçiyordu. Yapılan alevli tartışmalar sonunda mevcut başkan aday olarak gösterilince yukarılardaki çatlağın sızıntılarının aktığı dere coştu, Urfa’da Karakoyun’a, Cavsak’a, Akpiyar’a dökülüp taştı. Bu sırada akçalı ilişkisi duyulmamış olan bir siyasetçinin akçalı ilişkisi duyulmamış oğlu ve AKP’nin dört dönem milletvekilliğini de yapmış olan AB Uyum Komisyonu Başkanı ve AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Mehmet Kasım Gülpınar partisinden istifa ederek YRP’den Şanlıurfa Belediye Başkan adayı oldu. Rakiplerinin, seçilince “yanına bile gidip görüşemezsiniz” şeklindeki propagandalarına itibar etmeyen Urfa halkının her kesiminden büyük destek gören Gülpınar, aynı kulvardaki yıpranmış ve yıpratılmış rakibine karşı anlamlı bir üstünlük sağlayarak % 39 oyla Şanlıurfa Belediye Başkanı oldu.
Bu, AKP Genel Başkanı R.Tayyip Erdoğan’ın partisine her zaman yoğun destek vermiş olan Urfa’da aldığı ikinci yenilgi olmuştu.
Çok iyi bir tespit. Son iki seçim bilinse de diğer ikisini yeni öğrendim. Tarihe sadakat böyle olmalı. Muzaffer Dilek