‘Urfa şu anda emin ellerde değil’
Mehmet Kasım Gülpınar Ulusal Tv’lerde önemli açıklamalarda bulundu. İlk olarak dün akşam Hadi Özışık’ın programına katılan Gülpınar; seçim güvenliği, Şanlıurfa’nın seçim sürecini değerlendirdi, Şanlıurfa hakkında birçok bilgi aktardı.
”Ben şimdilik yapacaklarımı değil, yapmayacaklarımı söyleyeyim” diyen Gülpınar, şu değerlendirmeyi yaptı:
”Tarım alanlarını imara açmayacağım, rantı keseceğim. belediye personeline zorla sosyal medyada yorum yaptırmayacağım, Belediyede trol ordusu kurmayacağım, hatta trol ordusunu dağıtacağım.
Bankamatik memurlarını çalıştırmayacağım.
Şanlıurfalı hemşerilerimin istediği “dürüst, şeffaf, adil belediyeciliği” vaat ediyorum.
Sabah ise İlker Karagöz’un çalar saat isimli programına konuk olan Mehmet Kasım Gülpınar; Şanlıurfa’nın şu anda emin ellerde olmadığını vurgulayarak, ”Ulusal Medya’da tetikçilik yapan “Amigo” gazetecilere sesleniyorum; bizi bize bırakın Aziz Şanlıurfalı kendi kaderini kendi belirleyecek” dedi.
Gülpınar’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
”Halkta Ak Parti dürüst insanları sevmiyor görüşü hakim.
Güçlü rakipler her yerde değişiyor. Madem başka partilerden başka adayların olmasından bu kadar korkuyordunuz neden en zayıf adayı tekrar aday gösterdiniz?
Yeniden Refah’tan korkmaları gerekmiyor, devlet düşmanı değil, legal bir parti. Bu demokratik bir yarış, geçmişte de bunun örnekleri var.
Dürüst, şeffaf adil Belediyecilik vaat ediyorum. Çünkü halk ilk iş olarak bunu talep ediyor bizden.
Cumhurbaşkanı görüşmek isterse geri çevirmem söz konusu olmaz. Adaylıktan çekilmem için önce bu halkın ikna edilmesi lazım. Talep çığ gibi büyüdü. siz bu halka ne diyeceksiniz? Ben daha önce Ak Parti’de siyaset yapanlardan, aday olanlardan, Yeniden Refah’tan aday olanlardan farklı bir durumdayım.
Gelmezsen bir daha yüzümüze bakamazsın, çarşıya-pazara inemezsin diyen bir sürü mesaj aldım, bu konuda defalarca arandım. Peki bu vakitten sonra ben halkın yüzüne nasıl bakarım. İş işten geçti artık.
Bütün konfor alanımı bıraktım, talip olmadığım bir göreve halkın istekleri doğrultusunda talip oldum.
Ben bir halk kahramanlığı yapmıyorum, bu bir hakikattir. Bunu görememek için insanın halktan tamamen kopuk olması lazım. Bunun başka izahı yok.
E-devletten istifamı yaptıktan sonra o dönemde bir grup daha görüştü benimle, onların haricinde. Bazı formüller üretelim diye çok isteyebileceğim teklifler getirdiler.
Vatandaş 5 sene denemiş ve hiç beğenmiyor. Onlar iddia ediyor kazanacak falan filan. Ben de diyorum ki; hiç bir baskı yapmadan sağlıklı bir seçim yapmak istiyorsanız gelin halka ‘hiç bir baskı yapmayacağız, müdahalede bulunmayacağız’ diye halka taahhüte bulunun, zaten seçim bunun için vardır. Efendim, ‘kazanma şansı yok, falan partiye kazandıracak, bize kaybettirecek’ öyle değil. Bu kadar kibir, bu kadar halktan kopuk, halkı tanımayan, takmayan, halka irtibatı kalmayan bir siyaset anlayışı bugün Ak Parti için çok büyük zarardır.
Ak Parti şu anda Fabrika ayarlarında değil. Halkla iç içe bir yapı yok şu anda.
Güçlü rakipler her yerde değişiyor. Madem başka partilerden başka adayların olmasından bu kadar korkuyordunuz neden en zayıf adayı tekrar aday gösterdiniz?”
Bu iddialarınız, siz AKP’den istifa ettikten sonraki gün mü ortaya çıktı. İstifa ettiğiniz güne kadar böyle değildi. Hatta ” AKP oy vermenizden dolayı Allah sizden hesap sormayacak” diyordunuz halka. Her şey benim istediğimi gibi değilse tukaka! benim istediğim gibi ise her şey çok iyi! Bu zihniyet “menfaatçilerin” zihniyetidir, keşke ayrılmasaydınız Kasım kardeş.