Mehmet Göncü
16 Şubat 2016
Kıymetli
okuyucularım, yazımın konu başlığındaki cümlenin öyküsünü tamı tamına altmış
yıl önce değerli ortaokul öğretmenimiz Kemal beyden dinlemiştim.
Öykü
şöyledir:
Büyük
İslam âlimlerinden biri olan BEYAZİT-İ BESTAMİ Hazretleri bir gün şehirdeki
Akıl Hastanesi’ne gider ve doktorla birlikte bazı hastaları ziyaret eder.
İşte
bu ziyaret esnasında, hastalardan biri doktora hitaben; “Sizde aşk hastalığının
ilacı var mıdır?” diye sorar.
Doktor,
bu soru karşısında her hangi ikna edici bir cevap veremez ve kemali hayretle
susar.
O
zaman hasta olan ve soruyu soran kişi, “Öyleyse ben cevaplayayım” der ve şöyle
söyler:
“Tövbe
kökünü istiğfar yaprağı ile karıştırmalı, tevhit tokmağı ile dövmeli, göz yaşı
ile yoğurmalı, aşk ateşinde pişirmeli, nısfı leyl’de kanaat kaşığı ile yemeli”
deyince; BEYAZİT’i BESTAMİ Hazretleri de şöyle bir cümle söyler:
“Ehli
irfanım deyu kimseyi hor görme sen”
Yani;
“Ben biliyorum diye böbürlenip, kimseyi hor görme sen” demek istiyor.
Beyazit
üstad çok haklıdır. Çünkü; hayat gerçeği içerisinde defineye malik nice
viraneler var.
Dürüst
ve şeffaf bir toplumda, engin gönüllü dostlarınızın çok olması dileği ile kalın
sağlıcakla…
Not:
NISFI LEYL: Gece yarısı