Deniz Güney
20 Eylül 2015
Milletvekili
olduğu sırada Ankara’da bulunduğu dönemler de Şanlıurfalılara çok büyük
yardım ettiğini hiç kimse inkâr edemez. Hatta Urfa’dan gelen hastaları
hastanenin girişinde merdivenlerde bile karşıladığı çoktur. Ankara’da
ağırladığı otellerde masraflarını yol paralarını verdiği bile halk
arasında yiğidi öldür, hakkını yeme denilerek anlatılır. Halk arasında
ona olan sempati ve sevgi de tam işte buradan kaynaklanır.
Birine Seydi Amca dediniz mi her Urfalı da onunla ilgi çok malzeme vardır.
Bizim burada Seydi Amcayı anlatmaya sütunlarımız bile yetmez.
Bu sevgi sempati Nasrettin Hoca ve Karadeniz’in Temel ile Dursun’un fıkralarını hatta
Fenerbahçe geyiklerini geride bırakır.
Çoğu uydurmadır bu geyiklerin.
Halk
bunu bilse de Seydi Amca ile ilgili kimisi uydurmadır. Bunu herkes
bilir ama gene de bir sohbet ortamında Seydi Amca’nın ismi geçtiğinde
herkes bildiği bir Seydi Amca geyiği anlatır.
Öyle
şeker öyle tatlı bir Urfalı ki o tanıyan mutlaka sever. O konuşurken
şivesi insanı alır Şener Şen’in filmlerine götürür. Kimileri de bu
yönünden dolayı onu Şener Şen’e bile benzetir. Sağır duymaz uydurur misali ya da Nasrettin Hocaya ait olmasa da halk arasında Nasrettin Hoca fıkrası olarak uydurulan fıkralar geyikler gibi.
O
her Urfalı’nın Seydi Amcasıdır. Onunla ilgili geyikler uydurulsa da
kimse onun yardım severliğine söz kondurmaz. Hatta Urfa halkına
yardımları çok fazla olunca halkta onu şu vecizane sözü taçlandırmıştır:
“Başın düşerse dara Seydi Amcayı ara”
Bu söz her Urfalının ağzında pelesenk olmuştur. Hatta telefon numarası verilerek pankartlara bile taşınmıştır.
Öyle
ki Seydi Eyyüboğlu’nun AK Partiye geçmesiyle birlikte halk arasında da
Seydi Amcanın Geyikleri yeniden tıpkı Fenerbahçe geyikleri gibi dilden
dile dolaşmaya başladı.
İşte size Seydi Amca ile ilgili en baba geyikler:
Günün
birinde bir Urfalı Ankara’ya doktora gider. Doktor tedavisini yürüttüğü
sırada hasta kemoterapiye cevap vermez. Hasta yakını hemen Seydi
Amcanın yanında soluğu alır. Seydi Amcaya doktorun ismini verir ve hangi
hastanede çalıştığını söyler. Hatta biraz da abartarak doktoru Seydi
Amcaya şikayet eder. Hastamızla ilgilenmiyor diye dert yanar. Bunun
üzerine Seydi Amca meclisteki odasından arar doktoru. Hastasıyla
neden ilgilenmediğini sinirli bir şekilde sorar. Doktor uzun uzun dil
döker Seydi Amcaya. Sayın Milletvekilim elimden gelen bir şey yok. Hasta
kemoterapiye cevap vermiyor. Yapacak bir şey yok dese de Seydi Amca
sinirlenir:
“Nasıl cevap vermez, sen ver bakayim şu kemali telefona”
Doktor
hem kopar hem de şaşırır. İzah etmeyi çalışır ama bir türlü izah
edemez. Sinirden hızını alamayan Seydi Amca doktora açar ağzını yumar
gözünü.”
Halk arasında dolaşan Seydi Amca geyiklerinden biri de Şanlıurfaspor’un birinci lige bir türlü yükselememesi.
Halk Seydi Amcayı çok seviyor ya hemen buna da bir geyik uydurur.
Geyik bu ya…
Şanlıurfaspor’un
birinci lige çıkması için bazıları Seydi Amcanın imdatlarına
yetişmesini ister. Sporla pek fazla bilgisi olmayan Seydi Amca bunun
üzerine şöyle der: “Siz hiç
merak etmeyin ben Urfasporu birinci lig olmasa ikinci lige çıkartırım. O
da olmadı üçüncü lige, o da olmadı dördüncü lige.”
Vesselam…
(29.10.2010 tarihinde yayınlanmış yazı…)