İbrahim Halil Okuyan
1 Eylül 2015
1.Kasım
.2015 seçimler yapılacak.
Aday
Adayı olmak isteyenler kendileri aşağıda yazılı kavram açısından kritik
etsinler.
Bu
özelliği taşımıyorsa yollar onlara kapalı olacak.
Ankara’daki
büyüklerimizi boşuna meşgul etmesinler.
Lidere,
Otoriteye biat etmek, Egemenliğini, Haklılığını sorgulamadan kabul etmek
anlamında.
Bu
kültürde ; Birey yerine lider, Özgür düşünce yerine itaat, Eleştiri yerine
kabul hakimdir.
Sadece
siyasete özgü değildir.
İş
hayatındaki yansımaları da yaygın ve korkutucudur.
Türkiye’de
çalışma kültürünün “işverenin çalışana ekmek vermesi” seklindedir.
Yani
hakkınızı aradığınızda “yediğin kaba pisleme” tepkisiyle
karşılaşırsınız, Müdürün önünde ceket ilikledirler,
Daha
uzun suredir ayni yerde çalışanlar kendilerine cay ısmarlayıp yalakalık
yapmanızı beklerler.
Hatta
o kadar doğaldır ki bu onlar için acık acık söylemeye bile gerek duymazlar,
sadece yeni gelin evi basan kaynana gidi otururlar masalarında
“Hürmet”
beklerler.
Siyasi
partilerde ve tarikatlarda oldukça yaygındır.
Askeriyenin
ise temelidir.
Bazı
toplumların Genine işlemiştir.
Kendisine
hizmet etmek için seçtiği insan karşısında birey, Kendi insanlığını unutur,
Kademe
kademe köleleşir.
En
sonunda yaşadığı toplumun normu haline gelir bu hastalıklı ilişki.
Yani
işin özünde “iyi” ve “büyük” olarak belirtilmiş
kişileri/kavramları sorgusuz sualsiz bir “sevme” durumu var.
Daha
önce bu biat kültürüne alışmış birisinin gelen yeni “büyük ve iyi”
lere biat göstermemesi için herhangi bir neden yok.
Kendi
özgür iradesiyle, iyi ya da kötü olmayı seçemeyen; Ancak bir kimlik oluşturmak
zorunda da olan insanın,
Biat
etmekten başka çaresi yoktur.
Ait
olduğu zümrenin kimliğiyle var olabilir ancak…
Ve
farkında bile olmadan
Biat
ettiği iyiyse, iyi; Kötüyse, kötü olur.
Totaliter
rejimler için ise biçilmiş kaftan olan kültürdür.
Her
çeşit baskıcı rejimi üzerine çatır çatır hemencecik inşa edebilir, Kendinize
biat eden milyonlarca fanatik partizan oluşturabilirsiniz
(Afrika
ve Orta doğu ülkelerinden sayısız örnek verilebilir).
Biat
ve Sadakat bazen kurtarıcı bir rol üstlenir;
Bazen
de yıkıcı…
İşte
Türkiye şu an bu Paradoksu yaşıyor….
Saygılarımla..