Kıymetli
okuyucularım, geçenlerde bir tatil günü ailece Bozova ilçemizi gezmeye
gitmişti.

Daha
önce duymuştum. Görünce daha iyi anladım.

Bozova
gerçekten çok sakin, çok güzel, huzurlu ve güvenli bir ilçe.

Kiminle
konuştumsa, yukarıda saydığım tüm bu güzel özellikleri bana anlattılar.

Örneğin;
esnaflar gece dükkanlarını kapatınca sergideki eşyalarının üzerine bir bez
örterek gidiyorlarmış. Hiçbir şekilde kimse bu mallara dokunmazmış. Ne güzel,
ne uygar bir toplum değil mi? 1960’lı yıllarda memuriyet görevim nedeniyle
bulunduğum Van ilimizde de aynı uygulamayı görmüştüm.

Bozovalıların
bir güzel yanı ise yabancı kişilere karşı çok saygılı ve güler yüzlü olmaları
idi. Bir ara birinden pide fırınının yerini sordum. Şahıs gitmekte olan yolunu
değiştirerek benimle fırına kadar geldi ve fırıncıya misafir olduğumu söyleyip
gitti.

Fırıncı
da beni güler yüzle karşılayıp çay ikramında bulunmak istedi. Bu durumdan çok
etkilendim.

Ayrıca
Bozova ile ilgili çok güzel şeyler yazılabilinir ancak gidip gezmek lazım.

Ya
hele Büyükşehir Belediyesi’ne ait BELSAN şirketinin bakım ve güvenliğini
sağladığı, içinde olimpik iki havuz da bulunan ‘Çatak Dinlenme ve piknik alanı’
gerçekten hali hazırda çok çok güzel bir mekân.

İşte
bu mekan bana göre, daha cazip hale getirilebilinir.

Şöyle
ki; Avrupa ve Türkiye’nin en büyük Baraj gölünün kenarındaki çam ormanı ile
kaplı bu alana yapılacak peyzajla, güvenliği sağlanmış plajlar, bölgemizin ve
yurdumuzun en güzel tatil ve turizm yerlerinden biri olabilir.

Özetle;
o günkü tatil gezimizden ailece her boyutu ile Bozova’dan mutlu ve dinlenmiş
bir şekilde ayrıldık.

Bizlere
bu sevinci yaşatan Bozova halkına ve bu uğraşta emeği geçen tüm görevlilere
sonsuz minnet ve şükranlarımı arz ederim.

Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan engin gönüllü
dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.