Belediye seçimlerinin üzerinden henüz bir yılı aşkın bir zaman geçmiş olmasına rağmen kendini aldatılmış sayan bir vatandaş kitlesi, büyük bir memnuniyetsizlik içerisindedir.

Gerek yerel medya olsun gerekse sosyal medya olsun insanlar, kelimenin tam anlamıyla “Bir dokun, bin ah işit” kıvamına gelmiş bulunuyor.

Verilen 763 proje vaadinin gerçekleşmesinin hayal bile edilemeyeceğini o seçim atmosferi içerisinde göz ardı eden seçmenin, sandıklar toplanıp, iktidar partisi yeni bir zafer ilan ettiği halde ve bir yılı aşkın bir zaman da geçmesine rağmen bir türlü işe koyulamayınca ayağı yere erdi nihayet…

Hiçbir şey yapmıyorlar demek de çok doğru olmaz aslında; isabetli olmasa da, hayatı kolaylaştıracak yerde zorlaştırsa da bir şeyler yapıyorlar.

Ne yapıyorlar peki?

Küçücük ama son derece iddialı bir örnek sunacağım:

Bamya Suyu Mahallesinde 146. Ve 147. Sokakları genişlettiler.

Neredeyse birer ara sokak olan bu sokakları altı şeritli bulvarlar haline getirdiler.

Getirdiler amma…

Örneğin:

–           Atatürk bulvarından 147. Sokağa girmek isterseniz SOL’dan gitmeniz gerekir.

–          146. sokaktan 148. Sokağa girmeniz asla mümkün değildir çünkü yol, dubalarla kapatılmıştır.

–          148. Sokaktaki özel otoparkınıza girmek istiyorsanız ceza yemeyi göze alacak ve ters yönden gireceksiniz.

–          Abide kavşağının güney-kuzey istikameti bu yüzden hiç görülmedik bir yoğunluk kazanmış, insanlar bu kavşaktan çıkana kadar akla karayı seçmektedir.

Kısacası. Bu yeni açılan ve hangi akıllının belirlediğini bilemediğimiz bu güzergâhlar, yakın gelecekte ölümlü kazalara sahne olacaktır. Daha şimdiden birkaç kaza bu mahalde vuku bulmuştur bile…

Valilik ile Belediye başkanlığının aynı şey olmadığı, mülki idarecilikle mahalli idareciliğin çok farklı jargonlara sahip olduğu birilerinin izahına muhtaç olmayacak kadar açıktır.

Açık olmayan, bu işlere karar verenlerin bu şehrin trafiğini, insanlarının yaşam standartlarını, eğilimlerini, şehrin hangi bölgesinin hangi yoğunlukta olduğunu… Vs. gibi bilgilere sahip olup olmadıkları.

Özetle; ortaya çözüm, diğer adıyla proje(!) diye konulan bu keşmekeşin bir an önce gözden geçirilmesi ve bu işleri bilen, tecrübeli, bilgili, birikimli kişi ve kurumlardan yardım alınması gerekmektedir. Önümüzdeki seçim ve arkasından gelecek olan Ramazan ayı, bu trafiği çile olmaktan öteye taşıyacaktır.