Sabri Dişli
28 Şubat 2008
Küstüm.
Neden?
Urfa beni sahiplenmedi…
“Esas sen bilmisen kardaş bu memleketin sahipsiz!”
Hoyratça söylenmiş bir hoyrat sözüdür:
“Sahipsiz! Urfa’m için ben ölüm!”
Ünlü roman ve dizi kahramanı “kunta kinte” ortaçağ köleliğe isyan ederken… Bizlere kul köle olacak sahip gezenlerden olmuşuz. Öyle ki; halen çocuğunu arkadaşıyla tanıştıran baba: “öp oğlum amcanın elini… Köleydir!”
Merhaba sahip(!)
Bakın, Urfa’nın sahibi geldi(!)
Hoş geldin sahip…
Sanki Urfa toplama kampı… Yetimhane.
Birileri yetimhaneye gelecek, bizi sizi evlat edinecek, beklentisi…
Urfa’dan göç eylemişlerin bir kısmı da; ”Urfa benim kıymetimi bilmedi, sahiplenmedi, bende ayrıldım.” Cepheyi terk eden askerin “Cephanem bitti” bahanesi… Sonra da “Ağey bilimisen bizim memlekette her şey var ama beyin yok” E, sen beynini yanına alıp, gitmişsin!
Kimdir bu Urfa?
Kime küsüyorsun, Allah aşkına.
Urfa dediğin için de yaşayan bireylerden oluşmuyor mu?
“Urfa göreceli kavram” edebiyatı felsefi ve sosyolojik terimlerin arkasına sığınıp, martaval okumaya gerek yok. Yahu senin bu şehir, senin… Sen olmasan bu topraklar üzerinde… Orda bir yer de; ılçe kasaba, köy, olabilir miydi?
Sahiplen o zaman… De ki; “Bugün bir şeyler yapmalı”
Yaşadığın tarihi sahiplen, örneğin…
… Balıklıgöl dışında kültleri gez… Göbeklitepe’ye çık… Germüş’e git… Uzaklaş. şuayb’a Harran’a git… Han-el Bar’ür kervansarayına… Tekteklere, dağlara kadar uzan…
Görmemişsen eğer, Halfeti’yi gizli cenneti gör. Siyah gülünü Sümbülünü, kokla… Önce memleketini tanı.
Örneğin, bir gün; seçtiğin siyasetçiyi vicdan mahkemende yargıla… ıstikbalin adına sorgula:
Bürokratını.
Yazarçizerini…
Yerel yöneticini…
Gazetecini…
Varsa eğer bir bebeciğin, evladın; onun adına bir fidan al… Üryan Urfa dağlarından birine dik.
Yoksa sevgilinin adına… Sevgili dediğim, karşından kalkmadığın bilgisayar çet takasındaki, partnerin değil… Ana, baba. Yar, diyar, sevgiline… Aşkına…
Küsme!
Ve n’olursun… Sahip aramaktan vazgeç…
Ve n’olursun… Önce kendini sahiplenmeyi öğren…
Sahip(siz) Urfa’m için öleceğine, bir gün olsun, Urfa için yaşa…
Sanayi bir kısım esnafı emirlere uyup, 10 km uzağa, Evren’e taşındı…
Taşınmayan esnaf ajitasyon yaparak, mağdur ayaklarına yatıp, köylü kurnazlığıyla ben burayı beğenmiyorum deyip Akçakale yolunda “yakın bir yer seçmiş” !
Mağdur olacak olan kim?
Adil olmak gerekirse yeni kurulacak sanayinin en az Evren sanayinin uzaklığında olmalı…