Sabri Dişli
5 Şubat 2008
Naylon ağaçların efendisi 6. kez tedavüle çıkmak için ekranlarda ısınma hareketleri yapıyor.
Diyor ki; “Otogar’ın yerini ucuza sattılar”
Yav z-ahmet abi, sen iyi bilirsin! Et Balık Fabrikası’nın yeri neçiye alındı? Kimin adına ihaleye girildi? Kim aldı? Alan hissesini kaça sattı?
Ucuza gitti değil mi?
(Kelepir, çındırpır eti…)
Karakoyun iş merkezindeki otoparklar kaça satıldı?
Ucuz muydu?
Hadi onları da geçelim… şu çok değerli dediğin “Otogar” yanında yapılan gecekondu barakaların mimarı kim? Çok değerliydi de; kaça kiraya verilmişti, 300 milyon’a mı?
Meğer o günlerde otogar civarı ne kadar değersizmiş…
“Yedik kaz etinden, doyduk lezzetinden”
Tokuz yemiyoruz işte…
Efendi…
*
Eyvah! POPSTAR’da yine bir Urfa’lı…
Ne zaman Popstar da bir Urfalı çıksa Eyvah! Çekerim. Neden mi?
Urfalı olunca mecburen izliyorum, bir tane de olsa kontör gönderiyorum…
Cep delik, cepten delik, cebim de zarar görüyor.
Heyet-i Umumiyenin (juri’nin) Sinir sistemine verdiği tahribat cabası… Onca fiziksel ve de cepsel zarara karşın; bir de gülleyi izlemek zorunda kalıyorum.
Hani şu merhum Barış Manco’nun şarkıdaki arkadaşım dediğinin “güllesi!”
Bir insan gövdesi üzerinde laf-ı güzaf yapan boyalı rüküş konuşan, karagülle….
**
Ha! Popstar da yarışan URFALI Suat hoş çocuk valla, konservatuarlı… Bizim Bülent Okutan ustanın gençliğine benziyor… Üstelik kendisine destek verecek “Aşiret”i de yok!