Mehmet Göncü
4 Eylül 2014
Normal
0
21
false
false
false
MicrosoftInternetExplorer4
Kıymetli
okuyucularım, bildiğiniz gibi vücudumuzun en sağlam kemiklerinden biri de çene
kemiğimizdir.
Ben
bu konuyu bir doktor, arkadaştan öğrendiğimde doğrusunu isterseniz pek fazla da
şaşırmadım.
Çünkü;
bana göre yeryüzünün en kavgacı canlısı insandır.
Çene
kemiği de bireysel kavgalarda ilk hedeftir.
Dikkat
ediyorum her gün yazılı ve görsel medyadaki haberlerin çoğunluğunda insanların
birbirleri ile kavgaları anlatılıyor.
İnsan
denilen bu canlı sanki kavga etmekten zevk alıyor.
Örneğin
dünyadaki Boks maçları neyin nesidir?
Neden
insanlar birbirlerini dövüyorlar?
İki
kişi birbirini dövüyor. Binlerce insan da bu dövüşü seyredip zevk alıyor ve de
bunun adı da spor oluyor.
Böyle
spor mu olur?
Ben
şahsen kavga oyunlarını spor saymıyorum.
Öte
yandan dövüş tekniklerini öğreten sözde spor dalları var.
Şimdi
soruyorum; Neden barış teknikleri değil
de dövüş teknikleri?
Ayrıca
şaşırmamak elde değil, günümüzde ve de eskiden çevrilmiş film senaryolarına
bakıyorum. Ekseriyetinde kavga ve savaş sahneleri var.
Hadi
diyelim filmler kurgu ama neticede insanlar etki altında kalıyor.
Gerçek
kavgalara gelince..
Örneğin
Gazze, Suriye, Irak, Afrika’da şu an devam eden ve de yürek yakan vahşet
sahnelerini gördükçe dünyamızın içine düştüğü bu hale çaresiz kaldığımdan ötürü
insan olduğum için utanıyorum.
Bütün
samimiyetimle söylüyorum. Bu nedenle insan olduğum için utanıyorum.
Özetle
çene kemiğim çok sağlam olsa da ben artık uzay çağında yaşayan biri olarak;
ilkel çağlardaki biyolojik içgüdülerimi geride bırakmak ve “Yeter artık dünyamıza barış gelsin” diyorum.
Çünkü
barış yaşamın hoş kokulu ilkbaharı gibi güzeldir.
Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok
olması dileğiyle kalın sağlıcakla..