Normal
0
21

false
false
false

MicrosoftInternetExplorer4

 

Yıllarda
Vali, Belediye Başkanı vb ile bazı kahvaltılı veya sohbet toplantılarında
bulundum.

Yemekli
toplantılar hoşuma gitmez, katılmazsanız da oluşumlardan habersizlik ayrı
gerçek.

Bazı
STK vb toplantıları sonrasında köşenizde bir şey paylaşmadığınızda ise
bazılarının “geldiler, yediler içtiler… yazmadılar” değerlendirmeleri tuz
biber…

Biber,
tuz bazılarınca sevilebilir ama bu başka tuz biber…

*

Mesleği
gazetecilik, mesleği muhabirlik olan arkadaşlara saygım sonsuzdur ama yıllarda
haberci arkadaşlarla köşe yazarlarının aynı mekanda katıldıkları toplantılar
verimli olmuyor.

Muhabir
kamerasıyla, fotoğraf makinesiyle görüntü ve not almakta, soru sormakta ancak
bazıları toplantının olması gereken yapısını farkında olmadan olumsuz
etkileyebilmekte…

Konuyu
daha kapsamlı paylaşmadığımdan eleştiri alsam da köşe yazarlarıyla ayrı,
gazeteci, muhabirlerle ayrı toplantı yapılması en doğrusudur…

Gazeteci,
muhabir, köşe yazarı hepsi Urfa’nın olan veya olası sorunlarını kamuoyuyla
paylaşmak sorumluluğunda ama geçmişten gelen alışkanlıklarla veya medya
yöneticilerinin toplantılarda dikkat edileceklere dikkat çekmediklerinden
dolayı aksaklıklar vb olabiliyor…

Valilik,
belediye vb geçmiş yılları, gündeki toplantıları değerlendirmeleri önerimdir…

*

Vali
İzzettin Küçük, Emniyet Müdürü Sıtkı Akgül’e basın toplantısında soru sorma
gereği duymadım…

Sayın
Küçük ve Sayın Akgül’ün Urfa’nın sorunlarını basından dinleme toplantısı vasat
bir toplantı oldu.

Neden
vasat tanımlamasını kullandığımı toplantıda olanlar bilirler…

Ukalalık
olarak algılanmasın ama muhabir, köşe yazarı soru sormasını, dinlemesini
bilecek…

Aykırı
soru vb olabilir, hoşgörüyü bilecek…

Urfa’yı,
Urfa gerçeklerini bilecek…

Öncelikli
sorunları, toplantıyı düzenleyenlerin çözebileceği sorunları bilecek…

Soru
sormuş olmak için soru sormamasını bilecek…

Objektifliği
bilecek…

Medya
özeleştirisini yapmazsa, medya yarasına tuz basmazsa toplantılar Urfa’ya
sağlaması gereken yararları sağlayamaz; kesimler havanda su dövmeyi sürdürür…

Toplantıda
gözlemlerim sonucu sormadığım sorular yerine köşemde tek soru ”dost, arkadaş
gördüğünüz birinin bazı gerçekleri vurgulamasına kızmak mı, düşünmek mi gerek?”

***

Urfa’da
seçimler öncesinde onlarca yıldır Urfa’nın tarihsel gerçeğini çağrıştıran Topçu
meydanı isminin değiştirilmesi ve Mısırdaki bir meydanın isminin verilmesi
çabaları oldu.

Bugünlerde
de sanki tüm Urfa meydan isminin değiştirilmesini istiyor görüşü empoze
ediliyor.

Urfa’nın
tarihini birilerine hoş görünmek için değiştirme yanlışlığına yönelmeyin…

Tarihe
saygı, kendi tarihinize saygı…

Urfa
genelinde anket düzenleyin ama her kesimden gerçekçi anket düzenleyin…

Rabia
saygılıyız, oluşumlara acılıyız ama onlarca yıldır ki Urfa’nın özünü
siyasalaştırmak doğru değil…

Gerçekleri
saptırmak, yok saymak; değerleri bireysel amaçlara merdivenleştirmek doğru
değil…

En
küçük yerleşkeden, ülke yönetimine kadar her birey öncelikle görevini halkı,
hakkı, hukuku düşünerek yaparsa; yaptığı işin en iyisini yaparsa gelişim,
değişim, huzur, güzellik olur…

Amerika
yeni keşfedilmiş gibi toplumu etkilemeye çaba harcamayın, Topçu alanını
siyalaştırmayın…

Kraldan
çok kralcıları tarihin nasıl değerlendirdiğini bilenler bilir.