Nejat Karagöz
23 Ocak 2013
“Urfa Belediye Başkanı Sayın Ahmet Eşref Fakıbaba, yeniden AKP saflarında…”
Ajanslara aşağı yukarı bu minvalde düşen haberlere bakılırsa Sayın Fakıbaba durumdan çok memnun ve mütehassis…
Duygularını da şöyle dile getirmiş:”Sizleri, arkadaşlarımı ve ailemi özlemiştim. Şu anda hem bende hem de Şanlıurfa’da müthiş bir bayram var. Buraya gelişim sadece bir makam değildir. Benim buraya geliş amacım Ak Parti’nin şanlı üyeliğini alabilmektir”
Ah, Sayın Başkan Urfa’da bayram olduğunu da nereden çıkardınız? Neyin, kimin bayramı bu?
Televizyonlarda falan izliyoruz; bazı sporcu arkadaşlar aklın almayacağı kadar esnek ve yumuşak olabiliyorlar. Öyle eğilip bükülüyorlar ki, insan şaşa kalıyor…
Siyaset kurumunun da günün şartlarına göre şekillenmesi normal sayılıyor. Bu kadarına zaten kimsenin bir diyeceği yok, hatta sürpriz bile olmuyor artık…
Eğer AKP derin hesaplar içerisinde değilse ve sadece halkın teveccühünü kazanmış bu başarılı insanı kadrosuna katarak daha iyi hizmetler başarabilmeyi planlıyorsa mesele yok.
Ama eğer büyükşehir belediye başkanlığı için ajandasında farklı bir isim var da Fakıbaba’nın önünü kesmeyi planlamışlarsa (Ki şeytanın avukatlığını yapmış olmayayım ama şahsen bana öyle geliyor.) o zaman bu rozet, rozet olmaktan çıkacak, bir prangaya dönüşecektir.
Fakıbaba’nın da artık yeniden istifa edip, seçimlere yeniden bağımsız girmesi söz konusu bile olamayacağına göre, milletvekilliğine (Lütfedilirse) razı olacaktır.
Yoksa geçen seçimde yakaladığı rüzgârı yeniden yakalaması kesinlikle mümkün olmayacaktır…
Tabii, bir ihtimal daha var ki o da, AKP’nin patronunun, Fakıbaba’yı milletvekili yapıp, büyükşehre gene kendi ajandasındaki ismi seçtirmenin dışında da bazı hesaplarının olabileceğidir. Bu ihtimal de akıldan uzak tutulmamalıdır bence…
Hangi ihtimal tahakkuk ederse etsin, Fakıbaba geçen seçimde kaçırdığı (Kendisi gibi, itildiği dememiz daha mı doğru olurdu yoksa?) trene yeniden alınmış oldu. Kendisi için hayırlara vesile olmasını dileriz.
Memleket için fark eden hiçbir şey olmayacaktır nasılsa…
Bir de buradan o trenden itilme bahsi vardı, hatırlarsınız… Geçen yazımda da değinmiştim: Sayın Başbakan :”Bu trenden inen bir daha binemez…” diye kükrerken, Sayın Fakıbaba da : “Ben o trenden inmedim, indirildim, beni arkamdan itelediler…” diye ağlaşıyordu.
Her şeyden önce bu karar Sayın Fakıbaba’nın kendi kararıdır; şimdilik saygı ile karşılamaktan başka yapacağımız bir şey yoktur. Bunu kullanacak olan muarızlarının ise işleri hiç de zor değildir
Bunları geçelim.
Geriye bir tek şey kalıyor:
Urfalılar olarak, şimdi artık yerinde yeller esen o “Dik duran, yemeyen, yedirmeyen” başkanımızı çok özleyeceğiz.
Güle güle sayın başkan.