Sabri Dişli
13 Eylül 2007
Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün Doğu ve Güneydoğu gezisi programında şanlıurfa yok!
Hani 22 Temmuz öncesi Harran bölgesindeki vatandaş’ın “Yuvl GUL”
Siverek’in “ma babam GÜL ha”
Kalaboynunda, Topçumeydanı’nda, Tepe mahallesinde her evin hayad’ında, mecrasında, köyünde, kasabasında, ilçesinde, ilinde, her beş kişiden üçü… O üç kişiden biri GÜL… GÜL diye sandığa koştu…
“Artık siyasi ortam geride kaldı, o makam siyasetten soyutlanmalı” derseniz, haklısınız derim.
Veya “E, henüz erken, daha dün bir, bugün iki… Yarın gelir… Öteki gün gelir…” derseniz işte bunu anlamakta güçlük çekerim.
Zira gezinin amacı bir yerde sancılı bir bölge olan doğuda inceleme yapmak…
Her şey karşılıklı değil tabi… Velâkin mesele tek başına “al gülüm ver gülüm” meselesi de değil… Bu bölgenin stratejik, ekonomik önemi malûm…
Ortak görüş odur ki; GAP’ın bitirilmesiyle bölgedeki ekonomik sorunlar çözülecek…
GAP’ın beyni, kalbi nerede? şanlıurfa’da…
Madem bu ziyaretin nedeni bölgesel sorunları yerinde teşhis…
O zaman işe hayati organların bulunduğu yerden başlamak gerekmez mi?
“şanlıurfa’ya da gelsin” isteğinde art niyet aramaya hacet yoktur…
Sayın Necdet Sezer’in şanlıurfa’ya geldiğini ben hatırlamıyorum…
Sayın Sezer zaten fazla gezmezdi…
Arama motoruna baktım, sordum- soruşturdum Urfa’ya geldiğine dair bir kayda rastlamadım.
Önceki iki Cumhurbaşkanı; merhum Turgut Özal ve Sayın Süleyman Demirel’in özellikle de GAP’ı görmek, incelemek amacıyla Urfa’ya geldiklerini çok net hatırlıyorum. Öyle ki; Sn. Demirel “GAP’ı gaptırmam” sözcüğünü literatürümüze katmıştır.
Sonuç olarak GAP’sız doğu gezisi eksik kalmış gezidir…